İnsanoğlunun en çok kullandığı sözcüklerden biridir sevgi. Dilimizde isim
olarak da kullanılır. Milyonlarca anne en çok sevdiği evladına “Sevgi”
adını verir. İnsan eşini,Sevgilisini, anasını, babasını, kardeşlerini,
arkadaşını, iş arkadaşını, ideallerini Komşusunu sever. Sevebilir.
Sevme kavramı sadece insanın insanı sevmesi ile de sınırlı değildir. Doğayı, bir düşünceyi, hayvanları sevmek de sevginin değişik alanlarıdır. Romantik yönü ağır basanlar doğa aşığıdırlar. Denizi, güneşi, ırmağı, gölü, severler. “Doğa sevenler Derneği” bu duyguları ağır basanların oluşumudur. Hatta partileşenleri var. Doğa sevgisini siyasi arenaya taşıyarak siyasi parti kurup dünyanın değişik ülkelerinde “Yeşiller” adı altında etkin bir güç olarak faaliyet göstermektedirler. Aynı paralelde ama başka bir kanalda sevgiyi besleyip büyüten başka bir kesim daha var ki onlar da “Hayvan Sevenler Derneği” olarak tüzel kişilik kazanan kesimdir.”Kanarya Sevenler Derneği” de bu alanın başka bir tüzel kişiliğidir. Bu sevgi önce bireylerde başlar. Evinde kedi, köpek, kanarya, papağan besleyenlerin sayısı da yüz milyonlarla bile sınırlanamayacağı bilinmektedir.
“Deli gibi sevmek” diye bir kavram vardır dilimizde… Bu da sevginin sınır tanımadığı bir durumu işaret ettiği için doğru bir duygusallık değildir. O mantık sınırların da aşan bir durumdur ki, direksiyon hâkimiyetini kaybetmiş bir oto sürücüsüne benzetilebilir. Nerede duracağı, nereye toslayacağı, hangi uçurumdan yuvarlanacağı kestirilemez. Öyleyse sevgi akılla, mantıkla da paralellik göstermelidir.
Hadi tarif et dense herkes kendi yüreğini tarif eder. Sevginin en ayırt edici özelliği budur.
- “Sohbetler kadar sessizliği de büyük bir zevkle paylaşabilmektir.
- Sevilmekten ziyade sevebilmek daha önemlidir.
- Sevgi sorumluluktur, özveridir, bağlılıktır, vefadır, anlayış ve hoş görüdür…
- Sevmek beklentinin son bulduğu duraktır, gücenmemektir, sevdiğinin hiçbir sözüne üzülmemektir.
- Sevgi; sevdiğin insana duyduğun kızgınlığın nefrete dönüşmemesidir.
- Sevgi avucunda tuttuğun bir kelebektir. Sıkarsan ölür. Açarsan kaçar.” Vb…
Farklılıklara ışık tutmak onlara dürbünle bakmak onları büyütmek veya çeşitli gerekçelerle onları çoğaltmak sevgiye zarar verir. Onun farklı olduğunu, senin de ona göre farklı olduğunu bilmek en doğru duruş yeridir. Gerçek sevgi birisini senin istediğin gibi olduğu için sevmek değildir. O olduğu için sevmektir. Senin istediğin gibi olmasını istemek kişiliğinden ödün vermesini istemek değil midir? O zaman onun da öyle bir hakkı olmalıdır. İnsanın çocuğuna göstereceği sevgi karşılıksızdır. Çünkü gerçek sevgi karşılıksız olandır. Sevgi pazarlık konusu yapılamaz. Eğer aynı derecede karşılık beklersen o zaman sevgi olmaktan çıkar. Ticari bir ilişkiye döner. Güçlü ve gerçekçi olan insan başkalarından bekledikleri ile mutlu olmamalı. Mutluluğu kendisi yaratmalıdır. Gerçek mutluluk budur.
Hayat sadece duygusallıktan ibaret değildir. İnsanın yaşadıklarının tümüdür. Duygusallık binlerce yaşanandan sadece biridir. Ama nedense hayatta kapladığı yerden daha fazla öne çıkan kavramlardandır.
Beş kişilik bir ailede herkes hem her hangi bir olayı hem de sevgiyi farklı tarif eder. Ama beş farklı kişilik aralarında ki beş farklı görüşe rağmen, mutlu bir aile olmayı başarabilirler. Biri birlerine kızarlar. Biri birilerinden küserler. Ama onları mutlu edecek nedenler daha çok olduğu için aile birliğini önemserler. Bir araya gelip bir günü birlikte paylaştıklarında mutlulukları beş kat daha artar. 17. 03. 2009 / Sakarya