Bayraktargil'den Enver Bayraktar askerde acemi eğitimini görmüş, bulunduğu birlik "dağıtıma" giderken, Tokat' ta bir camide sabahlar. Cuma günüdür. Tokat'ın Köylüleri de şehre gelmişlerdir. Enver amca Cuma namazı için aptesti alırken yanında yine abdest alan bir köylü ile sohbet etmeye başlarlar. Tokatlı köylü ile acemi, asker Enver Amcanın şivelerinde müthiş bir benzerlik vardır. İkisi de bu benzerliği fark eder, sohbeti uzatırlar. Sonunda köylü sorar askere nereli olduğunu. İlini, ilçesini, köyünü ve nihayetinde kimlerden olduğunu sorar. Enver Amca Bayraktargil'den olduğunu söyleyince adam amcanın boğazına sarılır. Ve kendisinin de Bayraktargil'den olduğunu, 93 Harbinde ki kaça kaçlık sonrası Tokat'ın Niksar kazasının "Tepe Yatağı" Köyüne tesadüfler sonucu yerleştiklerini söyler. Ayrıca bizim köyden;;;;;;;;; Bayraktargil'den başka;;;;;;;;;; Tuyuğungil' den, Yüzbaşıgil'den, Osmangil' den haneler olduğunu ve aynı adlarla anıldıklarını söylerler. Bu hanelerden başka, bu köyün nüfusunun Ardanuç'un değişik köylerinden ve Batum Muhacirlerinden oluştuğunu söyler.
Enver Amcanın askerden geldikten sonra bu olayı anlatması ile bu hanelere mensup insanlarda savaş sonu kaybettikleri eski akrabalarına karşı bir ilgi ve merak oluşur. Bayraktargil'den Bekir Bayraktar ve Süreyya Bayraktar, Osmangil' den Cemal Aydın adı geçen köye akrabaları ile görüşmek için giderler. İyi karşılanırlar. Tanışır, konuk olurlar. Tepe Yatağı sakinleri şivelerini, adet ve geleneklerini, unvanlarını kaybetmemişler ancak nede olsa yabancılaşmışlardır. Bu yabancılaşmadan dolayı da gidiş gelişte devamlılık olmaz. Daha sonraki yıllarda Bayraktargil'den olan aileler Artvin'deki akrabaları gibi Bursa'ya göç ederler. Orda da buluşurlar ama sıcak bir yakınlaşma ve buluşmalarda devamlılık sağlanamaz. Bu sonuç hem yabancılaşmanın geri dönülmez düzeyde gerçekleştiğini ve bir kültürel farklılık oluştuğunu göstermiştir...
0 Yorum -
Yorum Yaz