• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/pages/Karsniya-KAPI-K%C3%96Y%C3%9C/387816791306924?fref=ts
  • https://twitter.com/karsniyali
    • 6. Acı Su ve Yayla Festivalinden
    • Kışlalarımız (Yaylalar)
    • Oktay AKPINAR'ın arşivinden
    • Yasak'dan
    • Panteb'dan
    • Sözü olan erlerin meydanı "Cami Kapısı"
    • Kürdevanın eteğinde "Karsniya Koyunları"
    • Muhtarımızın
    • Festivalimizden 2019
    • Karsniya'da Kış
    • Ertuğrul AKPINAR arşivinden
    • Cami Kapısı Sohpetlerinden
    • Şifa kaynağımız "ÇERMİK"
    • Camimiz
    • Alettebler
    • Karsniyaspor Antrenmanda
Köksal BAYRAKTAR
koksal@hotmail.fr
Arkadaşım,Dostum,Yoldaşım, O ve Ben -2-
11/01/2017
   İlkokulu bitirdik.Diplomalarımızı aldık.6yıllık Susuz ilköğretmen okulu imtihanlarına  yazıldık.Birgün önceden  Unushev'de   kızkardeşlerinde  misafir olduk.Adakkale'de bir okulda imtihana girdik.Rifat  Zeki ve ben  beraber aynı yerde imtihana girdik ama ben kazanamadım.Onlar   Kars-susuz da okurken ben ortaokul ve nihayetinde de  Trabzon öğretmen okulunda okumaya devam ettim.
                        Öğrencilik yıllarında amansız bir kemik hastalığına yakalandı.Ailesinin  çok büyük destekleri ile nihayet tedavi oldu.Ama hastalığının kalıcı izlerini hep taşıdı.Çok zayıf düşmüştü. Sabahları ot mereğinin önünde karapana   hazırladıkları  minderin üzerinde  oturuyor,çok fazla hareket edemiyordu.İşim olmadığı zamanlarda hep beraberdik.Nihayet iyi oldu.Okuluna devam edip  öğretmenliğe başladı.Çok iyi bir hanımla evlenerek çile çocuğa karıştı.
                       Hep iyiden yanaydı.Barışçıydı.Kendisiyle dalga geçebilecek kadar cesurdu.Hep takdir etmişimdir.Köy yerinde  cehalet diz boyudur.Koyun bostana n tavuk bahçeyi eşeler,en ufak şeyde ağız dalaşı ve acıtacak yer gıdıklanır. Zeki çok genç (çocuk denecek yaşta)hastalığından dolayı  bir bacağı kısa kaldı.Bunun  gıdıklanacağı için kimseye bu fırsatı vermedi.Kendine hep zor geldiğini biliyordum.Hep topal bacağı ile alay etti. Şakalarını  kendine ,bacağına yönlendirdi.Başkalarının kullanmasına izin vermedi. 
                     Bir dönem  adı  CİMİ'ye çıkmıştı.Hep  Cimi diye çağırıyorduk.Hikayesi  şöyleydi.
**Amerika'da bir kahveye giren kovboy   gürler  --cimi kim?Arkadan cılız bir ses  ''Benim ne olacak''   demesiyle  kovboy adamı evire çevire  iyi bir döver.Kızgınlıkla çıkıp gitmesiyle de  yüzü
kan revan kıkır kıkır gülmeye başlar.Niye güldüğü sorulunca da   ''Kandırdım enayıyı  CİMİ  ben değildim..........
                      Öğretmenlik yaparken hep uzaklarda çalıştık.Ancak yaz tatillerinde hap beraber olduk.Bir seferinde cuma günü akşamı bütün babalar,yukarı yaylaya gitmişlerdi.Yakup amcamlarda toplandık.Bir şişe rakı ve bir  şişe şarabımız vardı. Lor ve yeşil soğandan oluşan mezemizle sabaha kadar  sohbet ettik.Türkiye'nin meselelerini tartıştık.Güneş doğarken  millet sabahladığımızı görmesin diye  Zeki'nin önerisiyle dağıldık.
                     Kadın erkek eşitliğini tartışıyorduk.Tabii eşittir diyorduk.Hemfikirdik hepimiz.Bana şeytanın avukatlığını yapmak düşmüştü.Hepimiz yeni evliydik. Soru 1-Bir fabrika düşünelim. Hep çok güzel  ve genç kızlar çalışıyor. Orada iş bulsak çalışır mıyız.?El -cevap : Evet  memnuniyetle hepimiz çalışırız.  Soru   2::Yine bir fabrika ama bütün çalışanları yakışıklı erkekler. Eşlerimize o iş yerinde çalışmalarına izin verir miyiz.?    El-Cevap Necat,Zeki,Yüksel,Selahattin Usta Bay orhan ,Ben hiç birimiz  izin  vermiyorduk.Kendimize  izin almamıza bile gerek yokken  eşlerimize izin veremiyorduk.Hemde kadın erkek  eşitliğini savunuyorduk.Orhan Aksoy  en doğru yorumu getiriyordu.  ''Köylü olduğumuzdan feodal kültüre sahibiz.Teorik  doğru düşünsekte pratikte eşlerimizin sahibi düşüncesini aşamamışız. Burjuva  yad a  sosyal  çevrede ve    köydeki feodal üretim biçimi değişirse  bu yaşam biçimi ve düşüncede üretim biçimine  uygun olarak değişecektir.'
                        Yurt dışından gelmiştim.Sevgi'nin evindeyiz.Gece yarılarına doğruydu. telefon çaldıi.Zeki idi.Ben ertesi günü Mersine doğru gidecektim.''Öyleyse bu akşam görüşüp hasret gidermeliyiz.Artvin'den Niyazi amcam geliyor.Onu alıp evine bıraktıktan sonra nereye geleyim?'' sorusu ile Şirinevlerde Yaşanur'un evinde randevuleştik.Gece yarısına doğru ancak gelebildi  eşi ile. Sabaha kadar oturduk hasret giderdik.Yukar ki yayladaki teyin derisinden cuzdanımızıda yadetmiştik.
                         Yıllar çabuk geçti. Çoluk ,çocuk  torun taklavat sahibi olduk.Son 2016 yazınıda beraber geçirdik.Çok güzel anılarımız oldu.Son camikapsında  (!)bozuştuk.
                           Cami kapısında  toplanmışız.Her türlü konular tartışılıyor.Herkes düşüncesini anlatıyor.Zaman zaman ses tonları yükselsede bu  inandırıcı olmak adına ,yoksa yüz ifadesinden dargınlık yada kırgınlık olmadığı bellidir.
                          İslamda  insan hakları ve barış meseleleri  tartışılırken Müslümanlıkta insan hakları yoktur  islam hakları var demiştim.İtirazlar yükselince de ispat için bazı  ayetleri okuyordum.
  Bunlardan biri  MAİDE suresi 33.Ayetti.   '''Allah ve elçisine karşı savaşanların ve yeryüzünde bozgunculuğa çalışanların karşılığı ancak öldürülmek veya ÇARMIHA gerilmek yada el ve ayakları çapraz olarak kesilmek yada yerlerinden sürülmektir.(Prf.dr .Muhammet Hamidullah çevirisi 
sayfa 260)Burada açıkça işkence  vardır.NİSA SURESİ    24.Ayeti okumuştum. ''VE EVLİ KADINLARLA evlenmenizde  haram kılındı.ANCAK ellerinizde  bulundurduğunuz KÖLELER AYRI. (Bu konuda  açıklanan  daha geniş bilgi için   aynı tefsirin  229. sayfası okunabilir.)  Burada  evli bir kadınla evlenilemiyeceği ama  cariyeniz (dişi köleniz) kapsam dışı.İslam dini köleci bir dindir insan haklarındaki  eşitlik söz konusu değildir.**
                      **   VE eğer  yetimler hakkında  adaletli davranamıyacağınızdan  korkarsanız  hoşunuza giden kadınlardan İKİSİYLE,ÜÇÜYLE,DÖRDÜYLE evlenin -ama eğer adaleti gözetemiyeceğinizden korkarsanız o zaman bir kadınla evlenin ,veya ellerinizin sahip olduğu  KÖLELERİNİZLE yetinin.Bu aile  yükünü ağırlaştırmamanız içindir. ^^  Ardından   Tevbe(beraat)
suresinin   5. ayeti  **Sonra kutsal aylar sona erince,o tanrılar uyduranları bulduğunuz  yerde öldürün.Onları yakalayın ,çember içine alın, her  gözetleme yerinde onları bekleyin ,eğer tövbe eder
 namaz kılar,zekat verirlerse yollarını serbest bırakın .**Burada  müslüman olmayanları haram ayları dışında  öldürme emri var ve barışçılıktan bahsetmek  bilgisizlik  olur.
                           Her seferinde   yanımda  dizimi mıncıklıyor,birilerinin  alınabileceğini  ,konuyu değiştirmeye hazırlanırken ben lafını kesiyorum. Dinimizde kuran okumak sevaptır.Sevaptan öte Farzdır diyorum. İkra  suresinde ''Ikra bismi robbikellezi(Oku allahın adıyla )Emrini yerine getiriyor ve sevapta kazanıyoruz üstelik.
                          Tartışma hararetlendi.Sesler yükseldi.Oturduğu yerden konuşma yetmedi çoğu ayağa kalkıp böyle bir şey olamayacağını söylüyorlardı.Kimse kabul etmiyor,hükümleri red ediyorl.Ben bu hükümler kurana göre  dinimizin kuralları.Şimdiye kadar kimse okumadıysa onların suçu.Çağdaş insan  neya nasıll  inandığını  bilmeli.vs..vs.. Konuşmalar uzadıkça hararet yükseliyordu. Zeki  benim yanımda oturuyordu. Sesini  yükselterek ani bir atakla  lafımı  kesmeye muvaffak oldu. alakasız bir  fıkrayla lafı değiştirdi.Herkes biraz rahatladı.gerçeğin acısından yalanın tatlısı tercih edildi.Ben zaten lafımı bitirmiştim.Ona bir ceza vermek için darılmış gibi  yaptım.  .Okimsenin darılmasını istemiyordu. .Koluma girdi.  ''Lafını kestiğim için kusura bakma.Baba ne ceza kesersen boynum kıldan ince.  .Sen  kahveyi çok seversin.''l merdivenleri bile çıkarken ben hala  fena kızmış  gibi yapıyordum. O  tebessümü ile yeter yahu. Tamam  özür diledik..   müzip gülümsemesiyle   ''  boş ver  olur böyle şeyler.
Bazılarının yüzünü gördüm çok berbattılar.Kimse  gönül koymasın istedim.'' Tavlayı getirdi eşine seslendi.  ''Hanım  kocaman  bardakla bize birer nes kahve yapar mısın?''
                         Taze karsniya sütü ile   sütlü kahvemizi içerken oyunun sürükleyiciliği ile tüm sinirlerimiz  kaybolmuştu.
                           Hep dost olduk, yoldaş olduk.Samimi idik.Beraberken hiç sıkılmadık.Yokluğunu  hep hissedeceğim. Hiç unutamayacağıma eminim.          Köksal   Bayraktar



947 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Derelerin Kardeşliği - 20/02/2017
Bütün dünyada nasıl halkların kardeşliği gerçekse, derelerin kardeşliği de o kadar gerçektir.
Arkadaşım,Dostum,Yoldaşım O ve BEN - 14/12/2016
Onunla en eski anım yukarki yaylada olmuştu.Yaylamız yoktu.Mallarımızı Anneannem Zahide nenem sağıyordu..Yazın köy çok sıcak diye anam Nuro dayımla yaylaya gönderdi.Atla dayımın kucağında yaylaya vardığımda koşarak beni karşıladı.
KÖLELİK VE İSLAM - 21/01/2016
Okul yaşamı boyunca din dersleri okudu bizim kuşağımız.Genellikle esirgeyen,bağışlayan,sevgi dolu din-i islam içerikli konular öğrendik.
MENEMEN NE MENEM - 26/12/2015
930 yılı 23 aralık tarihinde 24 yaşındaki genç asteğmen KUBİLAY MENEMEN de
AYYAŞ!! - 11/12/2015
'Ayyaş' bir sigara yaktı, bir kadeh rakı koydu, hava sıcak, çarptı tabii.. Kalktı Muş ve Van’ı Ruslardan temizledi. Bir kadeh daha vapurda sanıyor kendini hoopp Samsun’a gitti kafa. Amasya’da Erzurum’da Sivas’ta kongreler.
KÖYÜME HASRET - 03/11/2015
Gel gör ,köyümün çok hoştur yazı . Pancarcı giderdi gelini ,kızı Şimdi yüreklerde kalmıştır sızı Kaldı bizim yaylalar Kutlu köyüne.
YAŞAMA BAKIŞ - 21/03/2015
Aştım koskoca daağları Geçtim ovaları
İSLAMOFOBİ VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ-1- - 04/02/2015
Charli Ebdo baskını ile Medeniyetler çatışması ve İSLAMOFOBİ yeniden ısıtılarak toplumun önüne servis edildi.Temcit pilavı gibi ısıt ısıt ye.Tabii yersen.
KARSNİYA'DA YAZIN VE FESTİVAL - 02/11/2014
Kaptan Kusto'nun belgesellerini çok beğeniyle izlemiştim.Somon balıkları denizlerde okyanuslarda yaşıyor.
 Devamı
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi6
Bugün Toplam54
Toplam Ziyaret354251
Saat
Hava Durumu
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028