Adem Kaya
ademkaya08_@hotmail.com
BAŞARISIZ DARBE GİRİŞİMİ
23/08/2016 Ülkemiz tarihinde görülmemiş biçimde kanlı bir darbe girişimine sahne oldu. Sivil halk bombalandı. Türkiye Büyük Millet Meclisi bombalandı. Ülkenin iç ve dış siyasi krizde olduğu bir dönemde hükümetin sıkıştığını var sayarak girişilen bu harekâtta Recep Tayyip Erdoğan karşıtlarınca, ordu içindeki Kemalist gruplarca ve Kürt Halkı tarafından destekleneceklerini düşünüyorlardı. Yanıldılar. Muhalefet tende destek bulamadılar. Böyle bir girişimin
uzun süreli hazırlık gerektirdiği düşünülürse; Bu süre içinde Milli İstihbarat
Teşkilatı’nın (MİT) ve Emniyet istihbaratının haberi olmaması düşünülemez.
Hepsinden daha da önemlisi NATO’ya bağlı bir orduda böyle bir girişimin
A.B.D.den saklanması hiç düşünülemez. Zaten İncirlik üssünden kalkan NATO’ya
bağlı tanker uçaklar darbecilerin kullandığı uçak ve helikopterlere yakıt
ikmali yaptı. Aynı zamanda darbe
karşıtlarının çok kısa sürede sokakları doldurmaları camilerin devreye
sokulması cihatçı grupların linç girişimleri önceden bir takım hazırlıkların
yapıldığını, böyle bir kalkışmada kimlerin nasıl tavır alacağının provası
yapılmış ihtimalini düşündürmüyor değil. Emre Kongar’ın
maskaralık dediği darbe girişiminin başarıya ulaşamamasının en büyük sebebi Tüm
partilerin , muhalefetin ve demokratik kurumların darbe karşıtı tutum alması,
emir komuta zinciri içinde yapılmamış olmasıdır. Darbe girişiminin
nedenleriyse; Siyasi iktidarın Gülen Cemaatına ait eğitim kurumlarını kapatması
Finans kaynaklarını kurutması Yargıyı düzenlemesinin ardından sıranın
kendilerine geldiğini anlamalarıdır. Nasıl olsa ordudan ihraç edilecekler. Ya
başarırsak diye kalkıştılar. Tabii başka sebeplerde olabilir A.K:P ve Gülen
cemaati 17-25 Aralığa kadar birbirlerinin paydaşıydılar. Teolojik ve ideolojik
anlamda ikisi de siyasal İslamcı köklere dayanıyor, Milli Görüşü temsil eden
A.K.P.İmam Hatiplerde ve Anadolu sermayesi üzerinde MÜSİYAD (Müslüman İş
Adamları Derneği) örgütlenirken, Cemaat Eğitimde Devlet kadrolarında
(Bürokraside) örgütleniyordu. Yeni Türkiye sloganıyla Laik devlet düzeni
karşıtlığı 2002 de iktidar olmalarını sağladı. Bu beraberlik, Kemalist Devlet
bekçiliğini üstlenen orduyu Ergenekon Balyoz Casusluk vs. gibi sahte davalarla
şekillendirdikten sonra Yargıya el attılar. Hâkimler Savcılar Yükse Kurulu (HSYK) Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay’ı
istedikleri gibi dizayn ettiler. Devletin paylaşılması ve Rant bölüşümü
sırasında ayrışmaya başladılar. Her ikisi de tek başına söz sahibi olmak, Ülke
yönetimini tek başına üstlenmek istiyordu Cemaat sırtını C.İ.A’ya A.K.P. halka
dayamıştı.(Her seçimden zaferle çıkmıştı) İkisi de arkasını sağlam görüyordu.
Birbirlerine düşünce, tarihi itiraf hükümet kanadından geldi. Serzeniş dolu
itirafta “Ne istediler de vermedik” deniyordu. A.K.P. yıllarca”
vesayete karşıyım ”diyerek kadrolaşırken cemaatte ordu içinde kurumsallaştı.14
yıllık AKP iktidarı döneminde irtica nedeniyle ordudan atılan olmadığı gibi
önceden atılanlar da AKP li belediyelerde işe alındı. Ordu’da ve bürokraside ki
atamalarda çalışkanlık liyakat vatanseverlik doğruluk gibi değerler değil
yandaşlık esas alındı. Cemaatin Eğitim kurumları Finans kurumları kurutulup Yargıdaki
kadroları ayıklanınca sıranın orduya geldiği anlaşıldı. Son bir hamle ile AKP
iktidarı ele geçirilmek istendi, başarılamadı. Kamuda bir hesapta yüz bin diğer
bir hesaba göre dört yüz bin personelin işine son verileceği söyleniyor. Darbe
girişiminin suçlusu bulunmuş oluyor. Siyasilerin “Ülkene dön bu hasret bitsin” diyenlerin,
el etek öpenlerin, devleti parsel parsel bölüşenlerin hiç suçu yok. Bu darbe
girişiminde bulunanları kamuda işe alan olmadık imtiyazlar tanıyan sınav
sorularını çalarak üniversiteye giren ya da kamu personeli olmalarını
sağlayanlar, beraber yürüdük biz bu yollarda diyenler kandırıldık diyerek işin
içinden sıyrılmamalı. Gereken cezayı onlarda almalı. Güçlü kudretli
Cumhurbaşkanının tüm yaverleri Fetocu çıktı. Darbe girişiminden sonra 15-20 gün
geçmesine rağmen sokaklar boşaltılmadı. Bu hem kendine güvenememe hem de hiç
kimseye inanmama halidir. Darbe girişimi hukuğa demokrasiye insan hak ve
hürriyetlerine saldırıdır. Ancak bu girişim başka bir girişime kılıf
olmamalıdır bu girişim seçim yatırımına dönüşmemeli hele hele muhalefeti
susturma aracı hiç olmamalı, farklı düşünenleri ayıklama avına dönmemeli. Ülke
ve halk gerilmemeli. İnancı, kökeni ne olursa olsun bun topraklarda yaşayan
herkes bu ülkenin ortak sahibidir İktidar bunun gereğini yerine getirip
gerginlik politikalarına son vermeli. Darbeciler kaybetti
ancak demokrasi kazanmadı. Darbeye karşı demokrasi nöbeti tutan, tekbir sesleriyle
sokakları dolduran güruh Recep Tayyip Erdoğan ve iktidarı kurtarmanın
derdindeler Özgürlük, hukuk, demokrasi talepleri yok. Rabia ve Bozkurt işareti
yaparak gariban erlere işkence dâhil her türlü insanlık dışı suçlar işlendi
(Erleri boğazı kesilerek öldürüldü) Demokratik güçlere yasaklanan meydanlar
(Taksim Kızılay vs. gibi)Devletin her türlü imkânı kullanılarak Cübbeli takkeli
boz kurtçu yığınlara açıldı. Sokaklar Recep Tayip Erdoğan’ı ilahlaştırıp
gerici, tek adam ve başkanlık algısı yaratma peşindeler. Tekbir sesleri ve
mehter marşı ile sokakları mezhepçi renk ve söylemle işgal edenlerden demokrasi
inşa etmeleri beklenemez. Öyleyse krizden
çıkışın yolu bana göre; Tüm emek ve demokrasi güçleri, sosyalistler, sosyal
demokratlar, cumhuriyetçiler şeriat yönetimi istemeyen merkez sağa mensup
insanlar bir araya gelip demokrasimize birlikte sahip çıkmalıyız. . Adem Kaya 28 Temmuz 2016 |
Yorumlar |
yazı hakkında 19/02/2017 11:28 Adem Kaya'nın görüşlerine eksiksiz katılıyorum.Çözüm önerilerinin geç kalmadan yerine gelmediği takdide sonra çok geç olacaktır. Köksal BAYRAKTAR |
Yazarın diğer yazıları |
YENİ ANAYASA LAİKLİK TARTİŞMALARI VE OSMANLICILIK - 23/05/2016 |
Bu yıl bir mayıs bayramı (2016) yeni anayasa ve Laiklik tartışmaları altında kutlandı. Hak-İş Sakarya’da dua ile kutlarken Memur-Sen Kahramanmaraş, Türk-İş Konya’da Kuran okutarak kutladılar. |
İTAAT- BİAT VE ÖZGÜRLÜK - 16/04/2016 |
Şimdiki Cumhur Başkanı Recep Tayip Erdoğan Başbakanken “Taraf olmayan bertaraf olur” diyerek hükümete (Siyasi güce) taraf olunmasını, itaat edilmesini istedi. Aksi takdirde itaat etmeyenlerin yok edileceğini açıkça beyan etti. |
TÜRKİYE’DE EĞİTİM SİSTEMİ - 24/02/2016 |
Bir toplumun, bir milletin varmak istediği hedefi ya da varmak istediği noktayı gerçekleştirecek olan o toplumun insanlarıdır. O toplumun beyin gücüdür. Bunu şekillendirecek tek faktör eğitim faktörüdür. Dolayısıyla siz nasıl bir düzen, nasıl bir sis |
IŞiD-DAİŞ TERÖR ÖRGÜTÜ - 09/01/2016 |
İşid terör örgütü bu gün dünyanın baş belası olmuştur. Nedir bu Işid? Nereden çıktı, kim koruyor, son hedefi nedir? |
Aydınlanma - 28/11/2015 |
Aydınlanma konusu üzerinde çalışan sosyolog ve bilim adamları birkaç tanım üretmişler. Bazıları şunlar. |
NEDEN C.H.P (CUMHURİYET HALK PARTİSİ). - 14/05/2015 |
Yazıma bir kıssa (temsil) ile başlamak istedim. |
YENİ OSMANLICILIK - 22/04/2015 |
Cumhurbaşkanı, Başbakan, Adalet Ve Kalkınma Partisi(A.K.P) sözcülerıyle Yandaş medya koro halinde Yeni Türkiye sloganıyla yatıp Yeni Türkiye sloganıyla kalkıyorlardı. |
BAŞKANLIK SİSTEMİ - 21/03/2015 |
Yakın geçmişimizde yapılan anayasa referandumuyla cumhurbaşkanını halkın seçmesi, yetmez ama evetçilerin katkısıyla kabul edilmişti. |
MİLLİ İRADE - 26/01/2015 |
Başbakan seçim gezilerinde sürekli milli iradeden bahsediyor ve sandığı gösteriuor. Aynı şeyi parti kapatma davasında da yapıyordu |
Devamı |