• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/pages/Karsniya-KAPI-K%C3%96Y%C3%9C/387816791306924?fref=ts
  • https://twitter.com/karsniyali
    • 6. Acı Su ve Yayla Festivalinden
    • Kışlalarımız (Yaylalar)
    • Oktay AKPINAR'ın arşivinden
    • Yasak'dan
    • Panteb'dan
    • Sözü olan erlerin meydanı "Cami Kapısı"
    • Kürdevanın eteğinde "Karsniya Koyunları"
    • Muhtarımızın
    • Festivalimizden 2019
    • Karsniya'da Kış
    • Ertuğrul AKPINAR arşivinden
    • Cami Kapısı Sohpetlerinden
    • Şifa kaynağımız "ÇERMİK"
    • Camimiz
    • Alettebler
    • Karsniyaspor Antrenmanda
Köksal BAYRAKTAR
koksal@hotmail.fr
OSMANLI veya TÜRKİYE CUMHURİYETİ
16/04/2014
                        Her yaşam yada olgunun bir zamanı veya dönemi vardır.Türkiye coğrafyasında da  bir çok  olgular yaşandı.Devletler kuruldu.Yıkıldı. Medeniyetler  yaşandı.Tekniğin gelişmesine paralel olarakta gelişti evrimleşti.Anadolu medeniyetlere beşiklik yataklık yaptı.
              Türk boyları yaşadığı coğrafyalarda  yer,gök,bereket,güç kültleri tanrıları daha sonrada şamanizm dinleri yaşadılar. 8.y.y da islamiyetle karşılaşırlar.Çok zorlu savaşlar olur.Yüzbinlerle  Türk esir edilerek köle pazarlarında satılır.Öyleki gittikleri yerlerde  başarılar gösterir hatta Mısır'da bu esir  Türklerin çocukları KÖLEMENLER devletini kurarak bir dönem yönetirler.9ve 11 yüzyıllarda müslümanlaşan türklerda anadoluya akın akın gelmeye başlarlar.
             Anadolu'da birçok beylik ve devletler kurarlar.Anadolu Selçuklu,Büyük Selçuklu,vs. vs.Son olarak ta osman Beyin kurduğu OSMANLI   devleti büyümüş ,gelişmiş imparatorluk olmuş. 
 DURAKLAMA , GERİLEME   dönemlerini yaşayarak ömrünü tamamlamış.Yıkılırken batan geminin mallarını paylaşmak istiyen devletler önce MONDOROS ateş kes antlaşması ardından   SEVR antlaşması ile paylaşmanın nihayetine varılmış.İstanbul yönetimi OSMANLI   PADİŞAHI 
sadece pay-ı tahtını ve   kırallığını  kurtarma çaresi olarak     başka  güçlü bir ülkenin (İNGLİZ) sömürgeciliği  (MANDASI)altında kurtarmayı düşlerken ,bir avuç vatan sever   ''YA  ZAFER BAŞA;YA KUZGUN LEŞE''  diyerek  İstiklal savaşı dediğimiz şahlanışı  yedi düvele karşı vermiş emperyalistlerin iştahını damağında bırakmıştır.Padişah çok yakınları ile bir İngliz gemisine binerek yurdu terk etmiş.
            Mustafa Kemal Atatürk'ün  önderliğinde  İşgalden kurtarılan ülkemizde miadını doldurmuş bir mutlak krallığa dönmek olmazdı. Çağdaş bir yönetim  biçimi olan  CUMHURİYET kabul edildi.
                Çok önemli yenilikler kabul edildi.
                 Hilafete   karşı          LAİKLİK.
                 Monarşiye karşılık   CUMHURİYET
                 Tebaalığa karşı         VATANDAŞLIK
              Saltanatın keyfi yönetimine karşı,   MEDENİ HUKUK.
                Yeni genç devlette halk sömürüle sömürüle bitmiş. Yemende,Trablusta,Balkan bozgunu bir faciaya dönüşmüş savaş bir yandan,açlık ve tifo ,tifus,bit salgınından  ölenlerle yetmezmiş gibi Almanya'dan alınan 5milyon  mark için   asker verilerek Galiçya da   Dobruca da, daha sonra yazlık elbiseyle  zemherinin kışında Sarıkamış Gavur dağlarında telef edilen Anadolu insanı;insan kaynakları olarakta bitmiş.   Bir gecede    TC. Anadolu insanını cahil bıraktı deniyor. Osmanlıda çok okur yazar varmış,herkes allameymiş gibi. Okuma-Yazma oranı     %2,5.   Diyarbakır- Çermik ilçesinde  öğretmenlik yaparken  güvercinleri ile meşhur  HABIRMAN   diye bir köyünü ziyaret etmiştim.Orada  Viranelik bir  yer görmüştüm.Nedenini sorduğumda  cevabı ürkütücüydü.Çalışabilecek    tüm erkekler savaşa gittiğinden ekim yapılamamış.Tohumluk tahıllarınıda yemek zorunda kalan köylü  tarlalarını ekmek için tohumda bulamayınca kışa yiyeceksiz girmiş .Köyün tamamı kışın yataklarında ölmüş.Baharın  askerden dönenbilenler,yakılarının kemiklerini yataklarında bulmuşlar.  Yatağında ölüp çürümüştü tüm köylü. yerleşim yerini terkedip yeni bir mahalle kurmuşlardı.Durumu  yerin uğursuzluğuna  bağlamışlardı,kendilerini  teselli etmek için.    Böyle koşullarda  çağı yakalamak için girişimler ,çalışmalar,projeler geliştirilmiş.Bazıları başarılmış bazıları başarılamamış,bazıları eksik yada yarım kalmış.Bu arada  çok iş yapılan yerde doğal olarak birçok hatalarda yapılmış.
              Cumhuriyetten zarar gören asalak yaşıyan kimse yada gruplar cumhuriyete karşı tavır almış karalama ya  o günden başlamışlar.Günümüzde ise tamamen cumhuriyet karşıtı,Osmanlı hayranlığı,padişahlara övgüler,cumhuriyet kurucularına sövgüler  giderek dozunu artırıyor.Lozan'a saldırıp SEVR e hayranlık bilgisizlik ve zifiri karanlığın kör cehaleti  olarak gelişiyor.
               Fassebook ta bir  dost  ''Atatürk olmasaydı  da biz olurduk''saçmalığını ifade ediyor.Elbette. Ama  nerde hangi koşullarda  kimin çocuğu olarak olacağın belirsiz olurdu.
Ya da şöyle saçma bir soruda ben sorayım. ''Hz. Muhammet olmasaydı biz  olmazmıydık?Elbette yine olurduk.Ama belki değişik bir din yada  Muhammet Hanefi olmasaydı da  yine biz olurduk. Ama değişik bir mezhepten.
                 Osmanlı'ya öykünmek;Kendimizi özgür bireyler yerine REAYA düzeyine indirmeyi, bir erdem haline getirmek,tebaa olmayı içselleştirmek,bizi  fikrimizi sormadan kayıtsız şartsız yönetecek padişahvari yöneticilere ülkemizin ve çocuklarımızın  geleceğini emanet etmek anlamına gelir.
             Kendisini OSMANLI'yla özdeşleştiren  bir halkın yöneticilerinin, halkın   taleplerine yaklaşımı,OSMANLI padişahlarından farklı bir yaklaşımı olmaz. Böyle yöneticiler için halk egemenliğin gerçek sahibi değil ,üretip vergi vermek, ama milli tabir edilen YÜKSEK politikaya karışmaması gereken bir tebaa olmak zorundadır. POLİTİKA ise ülkenin milli çıkarlarını saptmak olarak YÜKSEK zevata (!) ait bir iş olarak kurumlaşır   ve kimsenin bunlarla çatışan talepleri dillendirmesine izin verilmez.  Osmanlı anlayışında; halkın bilmemesi gereken, veya devletin belirlediği gibi bilinmesi  istenen ''yüksek çıkarları ''vardır.Dolayısıyla siyaset şeffaflaşmaz.Yasak yasaları ve sansür kurumları işler.     Millet te din de   burada sadece birer egemenlik aracı  olarak anlamlaşır.   Osmanlıcılık, dünyanın mevcut değerleriyle yaşanan çelişkilere karşı devletin kendini tahkim edebilmek için halkı koşullandırması,başkalarını bizim tebaamız olduğu günleri özlenilir kılarak bugünkü geriliğimizin kompleksini gidermesi için lazımdır.   

                    Milli birlik ve beraberlik ise bu ideolojinin toplumun tebaa olarak tutulabilmesi ni benimsetmenin , hak isteme bilincini   kötürümleştirilmesinin sloganı olur.Bu koşulları savunarak halktan ve demokrasiden yana olunmaz.  Bu durumda OSMANLI'yla özdeşleştiğimiz oranda hukuk devleti vedemokratik toplum haline gelmemiz daha  olanaksızlaşacaktır.
                     M.A. Kılıçbayın dediği gibi.''Fert başına  gayrisafi  milli hasıla 20 bin dolar olsaydı, OSMANLI çoğu kimsenin aklına bile gelmezdi. ''700 'üncü  yıl şenlikleri bu denli çığrından çıkmazdı. Sporcularımız olimpiyatlarda rekorlar kırsalardı 700.üncü yıl kutlanmazdı bile.Bizi dışarda temsil eden önemli şahsiyet popçu Tarkan değil, bilim ve sanat adamları olsaydı,  700.üncü yıl vesilesiyle  Osmanlıyı daha iyi tanımak için ciddi çalışmalar yapılır sempozyumlar düzenlenirdi.Bugünü üstlenmekte sıkıntıya düşenler dünü istedikleri  gibi inşa ederek onun koruyucu çatısı altına  sığınıyorlar. 
             Bize şimdiye kadar  Osmanlı'nın zaferleri tek yönlü aktarılmış. Kanuni Sultan Süleyman'ın öle öldüre  Viyana kapılarına dayanmasının zafer sarhoşluğunu yaşarken bunun  ne kadar  insan
 pahasına olduğu.Bu seferlerin Anadolu insanına maloluşu ve sıkıntılarını hiç okumadık.
              Mustafa KemalAtatürk  1 mart 1922  meclis açış konuşmasında    şöyle  izah etmişti .
 ''.....Türkiye'nin hakiki   sahibi ve efendisi  hakiki üretici olan köylüdür. Efendiler ,diyebilirim ki bugünkü felaket ve sefaletin  tek nedeni bu hakikatin gafili bulunmuş olmamızdır. Gerçekten, yedi asırdan beri cihanın muhtelif yanlarına sevk ederek kanlarını akıttığımız kemiklerini  (yabancı) topraklarda bıraktığımız ve yedi asırdan beri emeklerini ellerinden  alıp israf eylediğimiz ve buna karşı daima tahkir ettiğimiz,aşağıladığımız ,bunca fedakarlığa ve iyiliğine karşı nankörlük,küstahlık  ve cebbarlıkla uşak derecesine indirmek istediğimiz bu gerçek sahibin huzurunda utançla ve saygıyla gerçek durumumuzu alalım..............Fatih,Yavuz,Kanuni  bir çok futuhatlarda bulunmuşlar.Bu azametli padişahlar,takip ettikleri harici siyasette kendi emelleri, hırsları ve  arzularına dayanmışlardır.Osmanlı hakanları asıl olan noktayı   unuttular..Hissiyatları ve emelleri üzerine bütün harekat ve işleri  bina ettiler..Bu tacidarlar milleti böyle diyar diyar  dolaştırmakla, onları kenddi yurtlarını düşünmeye Müsaade etmemekle de yetinmiyorlardı.Şahsi saltanatta her hususta tacidarların arzusu ve iradesi ve emelleri hakimdi.Mevzu bahis olan yalnız odur.Milletin arzuları,emelleri, ihtiyaçları mevzubahis olmaktan çok uzaktır.(söylev ve demeçler)
             Efendiler, kılıçla futuhat yapanlar,sabanla futuhat yapanlara binnetice terk-i mevki etmeye  mahkümdurlar.''

                                                                         Köksal Bayraktar  
                                                                    Nisan   2014   CHAVANOZ


2029 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Derelerin Kardeşliği - 20/02/2017
Bütün dünyada nasıl halkların kardeşliği gerçekse, derelerin kardeşliği de o kadar gerçektir.
Arkadaşım,Dostum,Yoldaşım, O ve Ben -2- - 11/01/2017
İlkokulu bitirdik.Diplomalarımızı aldık.6yıllık Susuz ilköğretmen okulu imtihanlarına yazıldık.Birgün önceden Unushev'de kızkardeşlerinde misafir olduk.Adakkale'de bir okulda imtihana girdik.Rifat Zeki ve ben beraber aynı yerde imtihana girdi
Arkadaşım,Dostum,Yoldaşım O ve BEN - 14/12/2016
Onunla en eski anım yukarki yaylada olmuştu.Yaylamız yoktu.Mallarımızı Anneannem Zahide nenem sağıyordu..Yazın köy çok sıcak diye anam Nuro dayımla yaylaya gönderdi.Atla dayımın kucağında yaylaya vardığımda koşarak beni karşıladı.
KÖLELİK VE İSLAM - 21/01/2016
Okul yaşamı boyunca din dersleri okudu bizim kuşağımız.Genellikle esirgeyen,bağışlayan,sevgi dolu din-i islam içerikli konular öğrendik.
MENEMEN NE MENEM - 26/12/2015
930 yılı 23 aralık tarihinde 24 yaşındaki genç asteğmen KUBİLAY MENEMEN de
AYYAŞ!! - 11/12/2015
'Ayyaş' bir sigara yaktı, bir kadeh rakı koydu, hava sıcak, çarptı tabii.. Kalktı Muş ve Van’ı Ruslardan temizledi. Bir kadeh daha vapurda sanıyor kendini hoopp Samsun’a gitti kafa. Amasya’da Erzurum’da Sivas’ta kongreler.
KÖYÜME HASRET - 03/11/2015
Gel gör ,köyümün çok hoştur yazı . Pancarcı giderdi gelini ,kızı Şimdi yüreklerde kalmıştır sızı Kaldı bizim yaylalar Kutlu köyüne.
YAŞAMA BAKIŞ - 21/03/2015
Aştım koskoca daağları Geçtim ovaları
İSLAMOFOBİ VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ-1- - 04/02/2015
Charli Ebdo baskını ile Medeniyetler çatışması ve İSLAMOFOBİ yeniden ısıtılarak toplumun önüne servis edildi.Temcit pilavı gibi ısıt ısıt ye.Tabii yersen.
 Devamı
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam28
Toplam Ziyaret354225
Saat
Hava Durumu
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028