Necat BAYRAKTAR
necatbayraktar@hotmail.com
Demokratik tepki
11/06/2013 Toplumsal
hayatı ilgilendiren konularda toplumların gösterdiği ortak tepkiler önemlidir.
Çünkü yaşanan hayatta ve ortak yaşam alanlarında herkes eşit haklara sahiptir.
Bu tepki veya tepkisizlik toplumun yapısı ile ilgili de önemli ipuçları verir.
Bir genel tepki ister ortak sorunu ister desteklesin, ister karşısında olsun,
fark etmez. Önemli olan toplumsal hayatı, dolayısı ile de kendi hayatını
ilgilendiren bir sorun karşısında tavır koyabilmesidir bireyin. Ve bu tepkinin
toplumsala dönüşmesidir. Ancak bu tavrın demokratik olması koşuluyla…
Bundan önce kamuoyu konulu üç yazı
yazmıştım bu köşede. Bu üç yazının konusu da bir bütünün parçaları olduğu için,
her yazıda bir öncekine vurgu yapmak zorunda kalmıştım. İlk yazıda kamuoyu tanımı yapmıştım.
Toplumsal tarihimizden hiç unutulmayacak çok acı örnekler vererek, kamuoyunun
tepkisiz duruşundan yakınmıştım. İkinci yazıda tepkinin bilimsel bir alt
yapısının olduğunu kanıtlamaya çalışmıştım. Bizim toplumumuzun tepkisiz oluşunun
en temel nedenlerinden birinin de ülkemizdeki eğitim sisteminden
kaynaklandığına eğitimin bilimsel olmadığına vurgu yapmıştım. Üçüncü yazıda
ise; kişilik ve toplumsal kimlik oluşmasında sistemin tümünün payı olduğuna
işaret etmiştim. Esas belirleyici olanın ana çark olduğunu, diğer çarkların da
ona bağlı olarak dönmek zorunda olduğunu söylemiştim. Bir de sistemin en önemli
araçlarından olan medyanın toplum üzerindeki müthiş etkisinden, yarattığı insan
manzaralarından örnekler vermiştim… Bu yazıda da yerimin yettiği kadarıyla
doğru tepkiden yani demokratik tepkiden örnekler vermeye çalışacağım. Hele
batılı karikatüristlerin densizliklerinden sonra daha da gerekli hale geldiğini
düşünüyorum, demokratik tepkinin. (Hani batılı karikatüristlerin İslam
dünyasını olumsuz etkileyen karikatürleri vardı ya?) Onların yaptığı en hafif deyimle
densizlikti. İslam’ın ahlak ölçülerinin dışında, onların anlayacağı bir dilde adlandırırsak
–etik- (ahlaki)değildi.
Ahlak; sana yapılmasını istemediğin bir
şeyi seninde başkalarına yapmamanı gerektiren bir davranış biçimidir. Ahlak
ulusaldır. Etik ahlakın evrenselidir. Onların yaptığı bizim durduğumuz yerden
bakılınca ahlaki olmasını bekleyemeyiz. Ancak etik de değildi.
İslam Dünyasının tepki göstermesi de en
temel, en demokratik hakkıydı. Hakkını kullandı. Ancak tepkinin biçimi
tartışmalı oldu. Çünkü yirmi altı insan hayatını kaybetti. Sonucu İslam
dünyasına zarar verdi. İslam Dünyasında sergilenen protesto gösterilerinde, bu
demokratik hakkın kullanımında, değil yirmi altı insan, bir tek insan bile
ölmemeliydi… Toplumsal tarihimizde en güzel, en anlamlı ve
sonuç alıcı tepki; ABD’nin Irak’a saldırısı öncesinde yüz bine yakın insanın
Ankara mitingiydi. Hiç kimsenin kafası kolu kırılmadı. Hiç kimse ölmedi. Ama
miting sonuç verdi. Irak Teskeresi meclisten geçmedi. Bir
önceki ayda İstanbul’da bir okulda bir problem var. Veliler şikâyetçi oldular.
Tepkililerini çok kararlı bir şekilde gösterdiler. Dört yüz veli; akıllı, dirençli ve ısrarcı
oldular. Okul müdürü ve kaymakam geri
adım atmak zorunda kaldı. Velilerin
bilinçli, akıllı, ısrarcı demokratik tepkileri sonuç aldı. İşte size biri
ulusal boyutta, diğeri *lokal* iki bilinçli, dirençli, sonuç alıcı demokratik
tepki örneği… Bütün olanlara rağmen bizim batıdan,
batının bizden öğrenecekleri var. Bunu da kabul etmek gerekir. Demokratik tepki
bizde cılız, onlarda gür. Bizde yüz bine ulaşmayan, yüzlere, binlere ulaşamayan
gösteri ve yürüyüşler onlarda yüz binlere, bir, iki üç milyonlara ulaşıyor. Demokratik
eğitim ve demokratik tepkilerden beslenen bir ülke, demokrasi çiçekleri ile
beslenen bir dünya dileğiyle… Bir sonraki yazımda kamuoyunu ilgilendiren
ama demokratik olmayan tepkilerden söz edeceğim. Not: Bu
yazıyı 1990lı yıllarda (Sakarya xpres) adlı bir yerel gazetede köşe yazısı
yazmak için teklif almıştım. O köşe için “Kamuoyu” başlıklı sekiz adet seri
yazı hazırlamıştım. Kesin hatırlamıyorum. Ancak iki veya üç tanesi yayımlandı.
Sonrası arşivimde kaldı. Gazete ekonomik nedenlerle kapanmak zorunda kalmıştı.
Yazıların çoğu dönem üzerine yazılan yazılardı. Çünkü o dönemde sayısız faili
meçhuller yaşanıyor ama kamuoyunun üzerinde “ölü toprağı” serpilmiş gibiydi.
Çok az sayıda insan doğru tepkiler gösteriyor; onlarda medyanın ve çirkin
siyasetçilerin kışkırtmasıyla LİNÇ ediliyorlardı. Aşağıdaki cümleyi o yazı
dizisindeki yedinci yazımdan aldım. O dileğin karşılığını “GEZİ DİRENİŞİNDE”
BULDUM. Gezi bana o yazı dizisini anımsattı. Ve arşivdeki o yazımı sizlerle bu
gün paylaşıyorum.
Demokratik eğitim ve demokratik
tepkilerden beslenen bir ülke, demokrasi çiçekleri ile beslenen bir dünya
dileğiyle…
Gezi
Parkı eylemini değerlendirdiğim bir yazı yazdım. Ondan önce bu yazıyı
paylaşmayı uygun gördüm. Necat BAYRAKTAR |
Yorumlar |
12/06/2013 06:25 Tespit ve g�r��lere kat�l�yorum.�lave olarak toplumun ge�mi�inin;k�lt�r birikimlerinin de �ok �nemli oldu�unu d���n�yorum.Fransa 17 temmuz 1789 devrimini,1852 Paris komunu nu yaparak 52 g�n s�ren halk iktidar�n� kurmu�.Y�zbinlere varan eylemlerde her zaman vurgu yap�l�r ge�mi�te ya�an�lan kazan�mlara.Bizim ceddimiz osmanl� d�neminde kimliksiz ya��yan bir toplumduk.Allah''�n kulu ,onun temsilcisi olarakta padi�ah�n kulu(k�lesi)idik.Cumhuriyetle TC vatanda�l��� kimli�i ile ATAT�RK sayesinde bireyle�meye ba�ld�k.O oranda da topluca halk olarak bizde var�z demeye ba�lad�k.Bireyle�ebilmi�lerin azl��� nedeni ile c�l�z ��kan seslerin gezi Park� eylemleri ile daha g�r ve derinden gelen u�ultulardan epeyce insan�n bireysele�erek vatanda�l�k bilincine eri�ti�i ve bizde var�z diyerek kitlesel eylemler yapabilmesi sonuc ne olursa olsun gurur verici.Yazar�m�z�n GEZ� PARKI eylemi ile ilgili yaz�s�n� ilgiyle bekliyorum. Köksal BAYRAKTAR |
Yazarın diğer yazıları |
KÜRDEVAN - 19/12/2018 |
Umut tarlasına tohum ekerken Yoksulluğun bileğini bükerken Yeni hedeflere kürek çekerken Türlü yola düşünceye başvurduk Hayal dünyamızı yeniden kurduk |
Diyorum - 25/02/2017 |
Siyaset yapanın koluna sazı Almasına artık hayır diyorum Beş asır öncenin - davullarını Çalmasına artık hayır diyorum |
Algı yönetimi: Ne demektir? - 16/01/2017 |
Ülkemizde son bir yıl içinde çok kullanılan bir kavram... Peki nedir algı yönetimi? Toplumun algılarını özellikle siyasette kontrol etme istenilen doğrultuda yönlendirmektir. |
Burası Türkiye Yıl: 2014 - 16/05/2016 |
4 Bin çocuk için taciz davası açıldı. Her ay 650 çocuk için adli tıpa taciz davası geliyor. Zorla evlendirilen kız çocuk sayısı: 31 bin 337 |
EFKÂR TEPESİ - 21/02/2016 |
İstemem ne küpe ne altın zincir Su altında ağlar beyaz bir incir Cerattepe gitse yüreğim sancır Dere sesi /dalga sesi / çay sesi Selam memleketim Efkâr Tepesi |
Bir Kuş - 01/01/2016 |
bir ben varım bir de turna yanımda Bir kuş bakışındayım dostum Rüzgârlara karıştı ıslıklarım Zaman mı önümde benim Ben mi arkasındayım zamanın bilmiyorum |
Zehirli Dil - 30/10/2015 |
Ezop ve Dil başlıklı bir yaşanmış öykü olduğunu okuduk. Sanıyorum çok kimse bilir. Onu burada anlatmayacağım. |
Haddini Bilmek: - 12/08/2015 |
Özellikle siyasilerin ağzından bu günlerde sık, sık duyduğumuz ‘’haddini Bilmek’’ deyimi dilimizde çok kullanılan deyimlerden biridir. |
Gezinin İkinci Yıl Dönümü: - 31/05/2015 |
Toplumsal Tarihimize “GEZİ OLAYLARI” olarak geçen eylemlerin ikinci yılındayız. Herkesin bildiği gibi… İstanbul da Gezi Parkının bulunduğu alana AVM yapılması amacıyla başlayan hükümet girişimine o çevrede yaşayan insanların karşı çıkışıyla başlayan |
Devamı |