Köksal BAYRAKTAR
koksal@hotmail.fr
DOĞU VE BATI MEDENİYETİNDEN İNSAN
12/03/2013 Enstantaneler
** Batı medeniyeti ,bu medeniyetin terbiye ettiği insan modeli : ** Fransa'nın LYON kentine yakın ama GRENOBLE ili sınırlarında olan CHAVANOZ kasabasında Türkiye'li işçi çocuklarına türk dili ve kültürü dersleri vermek üzere öğretmenliğe başlamıştım.Buraya gelmek , göreve başlamak ,görev yapabilmek hiç kolay olmadı.Yöreye değil Fransa'ya gelen ilk öğretmenlerdendim.Neyi nasl yapacağımı ,nerede çalışacağımı dahi bilmiyordum.En büyük dil sorunu vardı.Ben bilmediğim gibi benden önce gelen işçilerde fazla bir şey bilmiyorlardı. Ulaşım için araba şarttı. Ehliyet almak için okula gittim. Hem biraz dil öğrendim,hemde ehliyetimi aldım.Böylelikle 200 den fazla öğrenciye ulaşma imkanı bulmuştum.Isparta'lı yılmaz mide kanaması sonucu vefat etmişti. Cenaze işlemleri için arabamla ve mahalleden birkaç türkle hastahane dönüşü sol taraftaki araba parkına girmek için sinyalimi verdim ,dönüşe geçmek için hazırlandım.Önden gelen yoktu. Arkadan gelen beni beklemeliydi.Dönüşe geçtim. Sağ tarafımdan gelen gürültü hepimizi korkuttu. Sollayan birisi ile kaza yapmıştık. Arabaları olduğu gibi bıraktık. Burada karşılaştığım ilk kazaydı. .Henüz yeterince dilde bilmiyorum.Diğer arabanın sahibi yüksek sesle bir şeyler söylüyor beni suçladığı muhakkaktı. Ben şaşkın,şaşkın ellerimi oğuştururken karşı taraftan gelen , orta yaşlı ,Lenin sakallı,düzgün giyimli bir fransız arabasını park ederek yanımıza geldi.Selamlaştıktan sonra --- Ben duruma şahidim. Yolu boşaltmak durumundasınız. Başka bir kazaya neden olabilirsiniz.Dedi.Zaten fazla seçeneğim yok benim. Bir taraftan da hani bizde derlerya İT İTİN AYAĞINA BASMAZ.Hakkı değil ,yakınını koruma,haklı görme bilinç altı. Bunlarda iki
fransız. Ben haklıyken haksız
çıkaracaklar. Eyvah ki ne eyvah.Yinede bir çözüm göründü ya yoktan iyidir diye
düşünüyordum.
İkimizde arabalarımızı parka
çektik.Adam diğer kazazadeyle
konuşurken kendisinin haksız
olduğunu benim ise haklı pozisyonda olduğumu söyledi.Adam öfkelendi __Sen nasıl böyle
onun haklı olduğunu söyleyebiliyorsun.Üstelik ben fransız'ım. Adamın daha lafı
bitmemiştiki Lenin sakallı adam
gürledi. __Sen nasıl
insansın ki adam garip diye suçu üstüne
atmaya çalışıyorsun.Pardon pardon insan dediğim için. ....Adamın kanı beynine
sıçramıştı.Yüzü öfkesinden kıpkırmızı olmuştu. Söylediği aşağılayıcı laflar öfkesini bastıramamıştı.Yumruğunu sıktı adama
doğru.Ama vurmadı. ''Cehenneme kadar yolun var ,defol'' diyerek adamı
kovaladı.Bana dönerek KOSTA (Kaza
halinde durumu izah etmek için matbu doldurulacak kağıt) kağıdı varsa ver
dedi. Kağıdı aldı sigorta poliçesi
,ehliyet yazdı çizdi.Doldurdu. Bana imzalattı.Kendisi adını adresini kimlik bilgilerini ,telefon
numarasını yazarak imzaladı.Eğer gerekirse mahkemeye bile gelirim.Sadece beni
araman yeter . O ana kadar arabasının
yanında sesizce duran adam yaklaşarak
''''Haksızlığımı kabul ediyorum. Bay dan ve senden de özür
diliyorum.Eğer özürümü kabul ettiyseniz buyurun kahveye içecek ikram etmek
istiyorum. Kahvede bir turne o söyledi,bir turne ben .Tokalaşarak
ayrılırken adam tekrar tekrar özür diliyordu. Vay anasını beeeee.....
demiştim kahveden çıkarken.Baatı
medeniyeti denen şey.. Doğrudan yana
vicdanlara sahip çok insanların olduğunu
yıllar içinde anlayacaktım.
*****************************************
MESLEKTAŞIM ''BÜTT''VE DÖNMEYEN
DÜNYA Büyük bir binanın ısı ve nem yalıtımını yapıyoruz.6-7 meslektaşız.Çok güzel uyumlu bir ekibimiz vardı.Cezayirli İbrahim .Benden biraz yaşlı.Cezayir kutuluş savaşında genç bir delikanlı imiş.Çektiği acıların hikayesini ondan dinlerdik.Gece cezayir kurtuluş ordusu gelir tekme tokat yollara barikatlar kurdurur,sabah olunca Fransız askerleri barikatları zorla temizlettirirlerdi.İtaat etmemenin sonucu iki tarafta da yerinde sorgu sualsiz bir kurşundu.Bazan barikat kaldırırlarken taraflar çatışır ortada biz kim vurduya giderdik der gözleri dolardı kaybettiklerini hatırlayınca. Tıknaz İtalyan asıllı Lusiyen şantiye şefimizdi.Askerliğini Cezayirde savaş döneminde Meşhur Fransız milliyetçisi ( faşisti ) JEAN MARİ LÖPEN in birliğinde yapmıştı.Çok sakin ,anlayışlı ekibinde çalışanın haklarını gözetmeğe çalışan biriydi.10 seneden fazla beraber çalıştım. Savaşla ilgili bir kelime bile etiremedim. İbrahim savaş anılarını ne zaman açsa ortamı terkeder. Yemekte bile olsa yarıda bırakır uzaklaşırdı.TRUK uzun boylu mavi gözlü yarı deli alkolik olmasına rağmen hep ekip arakadaşlarıyla olmuş kimseyi incitmemiştir.Askerliğini Vietnamda yapmış.Savaş sonrası anormal davranışları olmuş.İtalyan ROBERT biraz cinsel fıkralara düşkünlüğü olan biriydi .Karısından derlediği belden aşağı fıkraları anlatarak güldürür moral kaynağı olurdu. Truk' ün üvey kardeşi vardı BÜTT.Benim ekip arakadaşım. Boyu 2 metreden biraz fazla. Tozak tomruğu gibi kaba ve çok kuvvetli biriydi.Aklı pek çalışmazdı.Şantiyenin fili gibiydi. Nerde kaldırılacak ağır şey olsa onu çağırırdık.Hiç itiraz etmez gelir istenenide yapardı. Öğlen yemeğini lokalimizde büyük bir masanın etrafında yerdik.Herkes fazla gelen yemeğinden kalanı BÜTT' e verir. O da verilenlerin
tamamını mideye indirirdi. Soframızda
hiç artık olmazdı bu yüzden. Katolik inançlı biriydi BÜTT.Birgün müslüman anarşistlerden el kaide den felan bahsedecek oldu. Ben hırıstiyanlığın engizisyon mahkemelerinden bahsettim.Hatta Galile ilk defa dünyanın yuvarlak ve kendi ekseninde döndüğünü söylediği zaman kilisenin bir yanlışını açıkladığı için ölümle yargılandığını söyledim ...Cümlemi tamamlamamıştım. Öyle bir kahkaha attı
ki adam kafayı oynattı zannettim. ---Sen dünyanın yuvarlak olduğunu mu söylüyorsun.Birde herkes seni bilge birisi olarak biliyor.Söylediğin lafa bak diyerek alaya almağa başladı.Adam Galile'yi hiç duymamıştı Dünyanın düz olduğuna kızıl öküzün boynuzunda olduğuna inanıyor.Ne diyeceğimi bilemedim. Bu kadar bilgisiz hele avrupanın ortasında,fransa da...Bende şok olmuştum.Çay molası verildi.Lokalde toplandık.BÜTT hala mal bulmuş Mağrıbi gibi kahkahalar atarak benim saçmaladığımı söyleyerek alay ediyordu..Ben meseleyi açıkladım. Herkes yüzüme bon bon bakıyordu.Kimsede ses yok.Sadece ROBERT '' arkadaşlar bu tür bilgiler benim ihtisas alanıma girmez. Eşim daha çok bilir. Ben akşama sorarım.''Diyerek işin içinden sıyrıldı.BÜTT keyifle bilgeliğinin(!) tadını çıkarırken okula giden çocuğu olup olmadığını sordum. Ortaokul son sınıfa giden bir kızı vardı. Kendisine Mevzunun ya şakayla karışık yada bir komşu çocuğuna sorarak bilgi almasını, yoksa çocuğunun gözünde bilgisizliğiyle teşhir olacağını tavsiye ettim. Lokalimizi akşamları
kitleyip anahtarını hepimizin bildiği
bir yerde saklıyorduk. Sabah ilk gelen kahve makinasında kahve
hazırlar.Beraberce kahvemizi içer işe başlardık. O gün ben geldiğim de erken bir saattı. Ama kahve hazırlanmış olmasına rağmen ortalıkta
kimse yoktu.Şantiyeye göz attım. Bizim BÜTT işe başlamış bile.Kahve içmeğe çağırdım
gülerek. Yüzünü bile dönmeden eliyle sadece duyduğunu belli ederek yüzünü
saklamaya çalışıyordu.Biraz sonra herkes geldi. ROBERT: --Eşime sordum.Aynen
Bayraktar'ın anlattığı şeyleri anlattı.BÜTT'ün utancındanda belliki o da bir yerden doğruyu
öğrenmiş.Fazlada üstüne gitmiyelim.Yeterince utandı zaten. Öğlende elinde iki şarap şişesiyle masada herkese birer bardak hazırlamış.''Ben Bayraktar'a haksızlık ettim. Özürümü kabul etmesi için onuruna ikramda bulunuyorum. El sıkıştık.Kadehlerimizi arkadaşlığımıza kaldırdık. Yoğurda kara dediği için sadece benim dediğim doğru sayılsın diye ısrar edenlerle karşılaştım ki ülkemde. Batı medeniyeti ''doğruyu gördüğü zaman inatlaşmamakta bu medeniyetin bir oluşumu olduğunu düşündüm.
**********************************
HİKAYE_İ KEL HASAN **Doğu medeniyeti ve
insan manzarası** Bahar geçmiş. Yaza doğru.Akşam iş bitişi Meyziyeu 'ya geldim.Komşularımızdan dört yakışıklı genci arabamın yanında buldum.Beraber Chavanoz'a doğru yola çıktık. .Şaka şenlik
giderken ilerde biçilmiş bir çayırın
ortasında bekleyen iş arkadaşım Yozgatlı
Hüseyin'i gördüm.Arabasının yanında bekliyor.Az önce çıkmıştı benden.Arabası mı bozuldu endişesiyle çayırın ta ortasında
bekleyen Hüseyin'in arabasına arkadan iyice yanaştım.Hüseyin gençlerin
hepsini tanıyordu.Gülerek ''Hocam bu ne fors böyle .Korumasızda gezmiyorsun haa... Yoksa yol kesip adam mı dövüyorsunuz?
Gibi laflar ediyordu.Bende he dedim. Şimdi senden başlıyorum önce arabanı
eziyorum benim mersede le sonrada sıra sana gelecek.Zaten eski reno toros
arabamla onun arabasını biraz ittim. Hüseyin işten gelecek eşini bekliyordu.Gençler
indiler Hüseyin'le selamlaştılar.Bende ona yaklaşırken lağubalı
el kol hareketleriyle şakaya devam ediyordum. Tam bu anda
Ankara'lı kel Hasan da arabasıyla ordan geçerken uzaktan beni
öyle görünce merak etmiş bize doğru geldi. Arabasından inerek ''Kavga
etmeyin.Ayıptır falan demesiyle ben horozlanmanın dozunu artırdım.Zaten deli
düzün ortası.İyice bağırmaya çaktırmadan
göz kırparak incitmeyecek ağır
sayılabilecek laflar etmeye başladım. Kel Hasan
meseleyi anlamak isteyince şakayı
anlasın diye iyice sulandırdım. __Şu meymenetsiz Yozgatlı
gelmiş çayırın ortasında durmuştu.Bende arkadan geldim.Vurdum.Arabamın önü
çizildi.Bu adam zararımı ödemeyi kabul etmiyor. Hüseyin de bana laf yetiştirmeye gayret ediyor. Bir de Ermeni olduysak ne olduk falan lafı etti.Kel Hasan yanaştı
arka arkaya duran arabalara baktı.Onun duyamayacağı bir sesle. __ Arkadaş inat
etmeden vaz geç. Birkaç kuruş öde,anlaşın ne olacak üç günlük yalan dünyada.
Diyerek arabasına binip yoluna devam
etti. Aynı hafta sonu.Büyük bir
pazar yerindeyiz eşimle.Hüseyin eşiyle karşıdan gülerek geldi . Selamlaştık. __Dün iyi hava attın .Haydi şimdi bir kahve ısmarla diyerek koluma girdi.Kahveheneye doğru yöneldik. ''Amma da dolandı makaraya kendi kendine falan deyip gülümserken karşıdan gelen Kel Hasan' ı fark etmemiştik.Ağzı açık bizi izliyordu. ''Bu ne böyle canciğer kuzu sarması.Dün kavga ediyordunuz....Bir ara yüzü allak bullak oldu __Yoksa.................... hıııııı anladım'' hiç Bir
şey demeden döndü gitti. Gidiş o gidiş. Köksal
Bayraktar .....9/03/2013 Chavanoz |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Derelerin Kardeşliği - 20/02/2017 |
Bütün dünyada nasıl halkların kardeşliği gerçekse, derelerin kardeşliği de o kadar gerçektir. |
Arkadaşım,Dostum,Yoldaşım, O ve Ben -2- - 11/01/2017 |
İlkokulu bitirdik.Diplomalarımızı aldık.6yıllık Susuz ilköğretmen okulu imtihanlarına yazıldık.Birgün önceden Unushev'de kızkardeşlerinde misafir olduk.Adakkale'de bir okulda imtihana girdik.Rifat Zeki ve ben beraber aynı yerde imtihana girdi |
Arkadaşım,Dostum,Yoldaşım O ve BEN - 14/12/2016 |
Onunla en eski anım yukarki yaylada olmuştu.Yaylamız yoktu.Mallarımızı Anneannem Zahide nenem sağıyordu..Yazın köy çok sıcak diye anam Nuro dayımla yaylaya gönderdi.Atla dayımın kucağında yaylaya vardığımda koşarak beni karşıladı. |
KÖLELİK VE İSLAM - 21/01/2016 |
Okul yaşamı boyunca din dersleri okudu bizim kuşağımız.Genellikle esirgeyen,bağışlayan,sevgi dolu din-i islam içerikli konular öğrendik. |
MENEMEN NE MENEM - 26/12/2015 |
930 yılı 23 aralık tarihinde 24 yaşındaki genç asteğmen KUBİLAY MENEMEN de |
AYYAŞ!! - 11/12/2015 |
'Ayyaş' bir sigara yaktı, bir kadeh rakı koydu, hava sıcak, çarptı tabii.. Kalktı Muş ve Van’ı Ruslardan temizledi. Bir kadeh daha vapurda sanıyor kendini hoopp Samsun’a gitti kafa. Amasya’da Erzurum’da Sivas’ta kongreler. |
KÖYÜME HASRET - 03/11/2015 |
Gel gör ,köyümün çok hoştur yazı . Pancarcı giderdi gelini ,kızı Şimdi yüreklerde kalmıştır sızı Kaldı bizim yaylalar Kutlu köyüne. |
YAŞAMA BAKIŞ - 21/03/2015 |
Aştım koskoca daağları Geçtim ovaları |
İSLAMOFOBİ VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ-1- - 04/02/2015 |
Charli Ebdo baskını ile Medeniyetler çatışması ve İSLAMOFOBİ yeniden ısıtılarak toplumun önüne servis edildi.Temcit pilavı gibi ısıt ısıt ye.Tabii yersen. |
Devamı |