Köksal BAYRAKTAR
koksal@hotmail.fr
MELEKLERİN yada YILANLARIN ÖCÜ
02/01/2013 Sıcak mı sıcak bir yaz günü elimde annemin mandurdan diktiği ,içi kitap dolu okul çantamla Ardanuçta okuduğum ortaokuldan çıkmışım eve gidiyorum.Gün boyu çalışmaları ve yazın sıcağı ,yorgun ve bitkin halde yürüyorum.Kasabanın Ankliya'ya doğru ucunda yeni yapılan hapishanenin üst tarafından geçip yeni yapılmış toprak yoldan yürüyorum.Yol yapım şirketinin sarı renkli arabası tozu dumana katarak ön taraftan geliyor.Bir ara toz bulutu içinde kalıyorum. Yavaş yavaş oturan tozların arasından aynı yavaşlıkla yürüyerek yol boyunca dizili poşa evlerini seyrederek sakin ve tembel tembel akan ırmağın kenarına varıyorum.düz yolun bittiği sola doğru virajın bulunduğu noktada sellerin yıktığı eski köprü başları üzerine sansalak kurulmuştu. Alta konan iki yuvarlak ağaç ve kenarına tutulacak ince ağaçtan korkuluktan ibaretti.Köprü henüz yoktu Çok dikkatli,korkarak geçerdik.Köprüden sonra etrafı yeşil çalılarla yada kızılcık ağaçları ile kaplı hızek yolundan geçerek mahallede ilerledim.Köy çeşmesinden avucumu vererek kana kana su içtim.Dedebek amcaların evinin önünden geçerek ilerledim. Biraz ilerde Osman çavuşun tek katlı evi göründü.Kestirmeden gidebilmek için tarla duvarına çıkarak küçük patika yoldan eve doğru ilerledim. Sol
tarafta merek ve ileriye doğru uzanmış karapan ,sağ tarafta tek katlı ve tek
odalı önünde halambarı olan tahta evi vardı Osman çavuş'un .İki binanın
arasındaki harmanın ortasından geçerek
bir odasını kiraladığımız Elfaz nenenin evine geçerdik. Tahtaları iyice bronzlaşmış iki katlı bir evdi.Alt katın sol yarısı ahır,sağ tarafında üç oda vardı.Bu üç odada öğrencilere kiralanırdı.Üst kata yan taraftan ağaç bir merdivenle sahanlığa çıkılır tahta bir kapıdan avluya girilirdi.Sağ tarafta iki büyük oda vardı bu odalada Elfaz nenem ve Zekiya bibim çocukları ile kalırdı.Sol tarafta misafir odası olarak yapılmış geniş ve ferah bir oda vardı ki annem ve ben orada kalıyorduk ortaokul yıllarında. Bu odanın bir adı da cinni odaydı. Çok cin hikayeleri anlatılırdı bu oda üzerine.Ben bu odada iki yıl oturdum. İlk günler korktuğum olmuştur.Zamanla unuttum. Onlarda hiç bana görünmediler. Osman
Çavuş'un evinin önüden geçerek Elfaz
nenenin evine doğru yaklaştım.Sol
tarafta geniş bir tarla tarlanın alt tarafında çok güzel dut bahçesi vardıki
kenarından mahallenin sulama arkı geçerdi. Olgunlaşmış dutlar dan yemek canım çekti ve bahçeye doğru yöneldim. Arkamda kıvrılarak bana doğru gelen bir yılan gördüm. Göz göze geldik.Yılan direk beni hedeflemişti.Bahçeye doğru koştum.Yılanda kıvrılarak arkamdan geldi. Korkuyla önüme gelen bir dut ağacına tırmandım. Yılanda ağacın dibine kadar geldi. Dilini çıkararak tıslayarak bana bakıyor,eninde sonunda seni sokacağım diyordu sanki.Korkudan titriyordum.Biraz sonra yılan iki kafalı oldu.Üç,dört derken bahçenin tabanı yılanla kaplandı tamamen.Her kafa yerden yarım metre yukarıya doğru kalkmış sağa sola tıslayarak sallanıyor ama gözleri bende. Eninde sonunda seni sokacağız.Kurtuluşun yok der gibiydiler.Bağırmak istiyorum sesim çıkmıyor. Etrafa bakıyorum hiç kimse görünmüyor.Umudum Osman çavuşta. Hele bir görse diyorum içimden,gök gürlemesi gibi sesiyle "Neler oluyor orda " dese ejderhaya dönüşen yılan bile korkar ve girecek delik arar .Hey hat kimse yok ortalıkta.Korkunun ecele faydası yok derlerya, bende öyle düşündüm.Kurtuluş çareleri aramağa başladım.Sonunda kararımı verdim. Yılanların üstüne atlıyacağım. Çok hızlı biçimde. Onlar farkedip harekete geçene kadar ben eve çıkacağım Düşündüğümü de yaptım. Ya allah ya bismillah deyip var gücümle de İMDAAAAAT diye bağırarak aşağıya doğru atladım....................... Annemin en sevecen ve şefkatli ses tonu ile "Köksal oğlum .Bismillah de. Çok kötü rüya gördün herhalde. Uyan uyan oğlum,korkma.Bak ben buradayım." diyor ve saçlarımı okşuyordu.Gözlerimi açıp annemi yanımda görünce derin bir nefes aldım ve arka arkaya bismillah ...bismillah demeye başladım.Gördüğüm rüyanın şiddetinden terkan içinde kalmıştım.Annem terden ıslanan çamaşır ve yatak çarşaflarını değiştirdi.Artık yalnız yatmaya bile korkuyordum.Petrol lambasını söndürmeden annemle beraber yattım. ************************** Mevsim yaz değildi. Kış mevsimindeydik ve ramazan ayıydı.Annem oruç tutuyor tabii. Banada Allah'ın hoşuna gideceği , zihin açıklığı vereceğinden oruç tutmamın gerektiğine karar vermişti.Bende oruç tutuyordum. O günün sehur yemeğinde tuzu fazla kaçırmıştı annem.Yürüyerek okula gitmişim Fizik dersinden yazılı imtihana girdik.İçim kavruluyor susuzluktan .Dudaklarım kurumuş. Dikkatimi sorulara yöneltemiyorum.Yazılı kağıda bakarken gözümün önüne sular geliyor. Kafamın içinde suları akan muslukları hayal ediyorum.Biraz birşeyler karaladım.Kağıdımı bıraktım. Dışarı çıktım. Bahçede hiç kimse yoktu. Sol tarafta
asma söğütler sıra sıra dizilmiş,altındaki okul çeşmesinde de
sıralanmış musluklar.Muslukların önündeki yalakta buzlar oluşmuş.Gökyüzüne
baktı.Masmavi.Küçücük bir bulut bile yok. Bu berraklıkta cenabı allah net
olarak görüyordur beni diye düşündüm.Aklımdan geçen şeyden ötürü kokuya
kapıldım. Suçluluk duydum.Ürperdim.Yo dedim kendi kendime.Canım her şeyi
görüyorda ,benim bu halimi niye görmüyor mubarek ,diyede geçti
içimden.Elimi ıslatıp biraz ferhlıyayım
diye musluğa yanaştım.Ellerimi yıkadım. Azıcık dudaklarımı slattım.
Dudaklarımın ıslaklığını yuttum. Oldukça ,tarif edilmiyecek kadar rahatladım Tekrar gökyüzüne baktım. Dalları çok sık olan salkım söğütün altına geçtim.Gök yüzü çok az
görünüyordu.Mekanik bir tavırla musluğu açtım .Avucumu altına vererek oluşan gölete
ağzımı dayadım. Su içmiyor adeta suyu hortumla akıtır gibi çok hızlı hızlı su
içmeğe başladım. Nefes bile almıyordum.Kana kana içtim. Doyunca ağzımı kolumun
yeni ile sildim. Oruca devam ettim. O korkunç rüyayı gördüğümde aklım
başıma geldiğinde annemin ilk sorusu. __Oğlum bugün orucunu kırdın mı ? Oldu. __Hayır anne falan
diyerek yalan söyleyecek oldum.Annem: __Oğlum anneye yalan söylenmez. Anne çocuğunun yalan söylediğini hemen anlar.Bak sen dün orucunu bilerek
bozdun. O gördüğün şeyler meleklerdi.
Seni günahlardan korumak için
korkuttular. Sakın bir daha yapma ne yaptıysan.Zaten çocuksun Allah seni afeder.
Fena pişman olmuştum.Bir daha mı? Tövbeler olsun.Ama niçin korkutarak bir nevi işkence çektirerek
,beni korkutarak terbiye edilmeğe
çalışıldığını anlayamamıştım. Daha insancıl bir terbiye yolu bulunamazmıydı
diye düşünmekten kendimi alamamıştım.
Oruç tutmağa devam ettim. Hergün aynı saatte su krizine
giriyordum.İkinci dersten sonra sık dalları olan asma söğüdün altında su içtim
günde bir defa. Her akşam aynı rüyayı gördüm. Ama onlar nasıl olsa
meleklerimdir diye daha az korkuyordum.Giderek yılanlar
küçüldü....Küçüldü....sonrada kayboldu. Rüyalarıma girmez oldular.
Çok uzun yıllar çocuk yaşımda
bir sefer su içtim diye yılanlar yada
melekler tarafından
cezalandırıldığımı onların benden
öç aldıklarını düşünmüşümdür. Köksal
Bayraktar
2 ocak 2013 .Akçağlayan Bursa |
Yorumlar |
YILANLAR 04/01/2013 18:25 BİZDE BÜYÜKLERİMİZİN GEÇTİĞİ CİNLİ EVLERDEN,CİNLİ YOLLARDAN GEÇTİK BUGÜNE GELDİK.KENDİMİZDEN BİR ŞEYLER BULDUK.SELAMLAR ayhan bayraktar |
Yazarın diğer yazıları |
Derelerin Kardeşliği - 20/02/2017 |
Bütün dünyada nasıl halkların kardeşliği gerçekse, derelerin kardeşliği de o kadar gerçektir. |
Arkadaşım,Dostum,Yoldaşım, O ve Ben -2- - 11/01/2017 |
İlkokulu bitirdik.Diplomalarımızı aldık.6yıllık Susuz ilköğretmen okulu imtihanlarına yazıldık.Birgün önceden Unushev'de kızkardeşlerinde misafir olduk.Adakkale'de bir okulda imtihana girdik.Rifat Zeki ve ben beraber aynı yerde imtihana girdi |
Arkadaşım,Dostum,Yoldaşım O ve BEN - 14/12/2016 |
Onunla en eski anım yukarki yaylada olmuştu.Yaylamız yoktu.Mallarımızı Anneannem Zahide nenem sağıyordu..Yazın köy çok sıcak diye anam Nuro dayımla yaylaya gönderdi.Atla dayımın kucağında yaylaya vardığımda koşarak beni karşıladı. |
KÖLELİK VE İSLAM - 21/01/2016 |
Okul yaşamı boyunca din dersleri okudu bizim kuşağımız.Genellikle esirgeyen,bağışlayan,sevgi dolu din-i islam içerikli konular öğrendik. |
MENEMEN NE MENEM - 26/12/2015 |
930 yılı 23 aralık tarihinde 24 yaşındaki genç asteğmen KUBİLAY MENEMEN de |
AYYAŞ!! - 11/12/2015 |
'Ayyaş' bir sigara yaktı, bir kadeh rakı koydu, hava sıcak, çarptı tabii.. Kalktı Muş ve Van’ı Ruslardan temizledi. Bir kadeh daha vapurda sanıyor kendini hoopp Samsun’a gitti kafa. Amasya’da Erzurum’da Sivas’ta kongreler. |
KÖYÜME HASRET - 03/11/2015 |
Gel gör ,köyümün çok hoştur yazı . Pancarcı giderdi gelini ,kızı Şimdi yüreklerde kalmıştır sızı Kaldı bizim yaylalar Kutlu köyüne. |
YAŞAMA BAKIŞ - 21/03/2015 |
Aştım koskoca daağları Geçtim ovaları |
İSLAMOFOBİ VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ-1- - 04/02/2015 |
Charli Ebdo baskını ile Medeniyetler çatışması ve İSLAMOFOBİ yeniden ısıtılarak toplumun önüne servis edildi.Temcit pilavı gibi ısıt ısıt ye.Tabii yersen. |
Devamı |