Köksal BAYRAKTAR
koksal@hotmail.fr
Oniki Eylül ve Polo Emmi
27/09/2012
Köyde herkes
diken üstünde oturuyordu. Askeri darbe olmuş. Ülkede it izi kurt izine
karışmış..Gelişmeler çok ilgiyle ve merakla ,endişeyle izleniyor. Köyde sol düşünce geniş bir taban bulmuştu.Okumanın öğrenmenin ibadet sayıldığı ,teorik öğrendiklerimizi cami kapısında gece gündüz sansürsüz tartıştığımız bir dönem yaşamıştı.GÜNEŞE KAR DAYANMAZ. 1977 seçimlerinde oyların tamamı sol partiye verilmesi geleceğin sinyallerini açık olarak veriyordu. Yılların birikimli kimliği ummetçilik silinirken özgür bireyler olma ve buna bağlı olarak demokratik hak arama ve çağdaşlaşma yolunda hızlı mesafeler alınıyor.Yürüyüşlere ,mitinklere yaşlı genç,yada kadın erkek herkes katılıyor. Sosyal gelişmenin çok hızlı olması herkesin fakir olması ve bilginin ,bilincin hızlı taşınması,sansürsüz camikapısı ortamında tartışmaları ve 1968 dünya konjonktürü tayin edici olmuştu.Fransa'da büyük çapta ayaklanmalar olmuş.bu ayaklanmalar dünyada ya nsımaları ve Türkiye'de de etkileri olmuştur. O yankı türkiye 'de ve Karsniya'da da yankı bulmuş.Gelen gidenler çoğalmış. Nebobacı dert yanıyordu.''Oğlum ben hayatımda kışın ortasında midgulumuzun bittiğini görmemiştim.Karakışın ortasında hurula muhtaç olduk.Her gün evde olmazsa ormana hazırlıyoruz yiyecek.Bazan yetiştiremiyordum. Komşulardan yardım istiyordum ekmek pişirmek için..Unumuz bulgurumuzda bitti.Komşulardan borç alır olmuştuk.Bir seferinde yalnız taşınmayacak kadar çok azık hazırlamıştım.Komşudan yardım istedim.Oğlumla beraber götürdü.Dönüşünde ''Nebobacı hacı kapıda yapıyorsun.Öyle a9tı çocuklar ki aç kurtlar gibi saldırdılar ekmeklere. Çoğu ekmeğin içine peynir koymağa bile bekleyemiyorlardı.'' dediğindeÖyle canım yandıki ,her biri bir ana kuzusu,geceleri sıcak yatağımda yatarken düşününce uykularım kaçıyordu,saatlerce uyuyamıyordum. Polo Emmi
anlatıyordu anılarını.
****************** Darbeden epey zaman geçmişti.Acaba bizim köyü
unuttular mı diye iyimser olmak
istiyorduk. Sıranın muhakkak bizede geleceğini biliyorduk. Hatta
bir ara camikapısında köyü savunmayı
bile düşün dük. Kazanma şansımız olmazsa bile
vuruşarak ölürüz dedik.Bence
doğrusuda buydu.Öncülük ettiğini idda
edenlerin tapası tutmadı. ''Dana poğu suvağ tutmaz'' demiş atalarımız.Zaten birçoklarıda birer ikişer kayboldular.Biz yine komşularımızla kaldık sorunlarımızla başbaşa. Prostatım olduğu için gece birçok defa su dökmeye çıkıyordum.Gece yine su dökmeye çıktım. Ortalık zifiri karanlık.Balkondan su döküyorum.Demir tıkırtıları duydum.Ses ziyaretin yamacından kacın potoroluğundan geliyordu. Önce kimsenin koyun sürüsüsünün ağılından çıktığını ,seslerin koyunların zilleri olacağını düşündüm.Kimin olur,kime haber vereyim diye düşünürken uyanmaya başladım.Koyun otlu yere yayılır. Kacın kuru potoroluğunda ne arasın?................Eyvah deddim sıra bize geldi köy kuşatılıyor. Odada yatan gençleri uyandırdım. Köy sarılıyor, çabuk toparlanın .Toparlandılar ama heyhat.Geç kalmışlardı. Köy dört tarafından kuşatılmıştı.Askerler sabahı bekliyorlardı eyleme geçmek için Köyde saklanmaları gerekiyordu gençlerin.Atanur anlattı başından geçenleri. Babam çağırınca zaten işkilli yatmıştık.Hemen toparlandık. Dereden yasağa çıkmayı denedik dere kapatılmış,Nakorav tutulmuş,Husikanayı denedik. Köy sarılmıştı.Köyde saklanmak tan başka çare yoktu. Çok hızlı karar vermek zorundaydık.Yakup emmigilin saman mereğinde saklanmaya karar verdik.Herkesi samana gömdükten sonra Yakup emiye haber verdim durumu.Önce korkudan kabul etmek istemedi.Bağıracak oldu.Olan olmuştu.Kabullenmeden başka çaresi olmadığını anlayınca sakinleşti. Yakup eminin ablası NEZO nenede evde misafirdi..Olanlara şahit olmuştu. Gün ağarınca operasyon başladı. İğnenin deliğine bile
bakılıyor aranıyordu.Samanlıklar
dirgenlerle karıştırılıyor. Nezo nene çok huzursuzdu.''Çocuklarım yakalanacak diye
içi içini yiyordu.B irkaç defa dolaştı Bir şey yapabilirmiyi diye. Sonunda
birkaç çocuk bulup samanlıkta sıçırtı.
Çocuklar biraz koksada dayanın ,bundan ölmezsiniz diyede moral vermeye
çalıştı.Köy dörttaraftan tarandı Yakup
eminin mereğine gelen asker samanlıkta
çocukların sıçtığı bok
yığınlarını görünce okkalı bir küfür savurarak
karıştırmadan vazgeçer.Büütün ekipler camikapısında eli boş
buluşurlar.Köylüye biraz kurusıkı tehditlerde sonuç vermez ve eli boş dönerler
Irmaklara doğru. Polo emi
kaldığı yerden devamla: Biz bu gençleri akıllı birşeyler zannediyorduk.
Askerler çekildi diye Irmaklar'a doğru
yola çıktılar. Ben ''etmeyin böyle .
Onlar buraları boş bırakmamışlardır.Şurdan Yasağa çıkın.Vurun dağlara.Tehlikeye
atmayın kendinizi''dedimsede dinlemediler. Samskara doğru topluca yollandılar.Napızarların deresini
öteye geçemedi ve topluca hepsi yakalanıp götürüldüler. Çok endişeli bir bekleyiş başldı.Amca oğlu Yakup geldi .'' Polo emi gel kaçalım.Bizi öldürürler.Kaçıp canımızı kurtaralm.Çok kötü anlatıyorlar.İnsanlık dışı işkence yapıyormuşlar.''dedi.Ben ''nere kaçarız biz emmoğlu. Dağda ,bayırda evimizden uzakta ne kadar dayanabiliriz bu yaşta.Ben kalıyorum.Ne gelecekse bir an önce olsun.Öldürürlersede öldürsünler. Tek korkum sakat bırakmalarında. O da varsa kaderde çekerim.'' Yakup çekti gitti bir yerlere.Ben Sindizgom'a amcaoğullarının yanına gideceğini düşünüyordum. Sonra öğrendim ki Hantuşet'e gitmiş bir tanıdığın yanında gizlenmiş.Bir hafta nın sonunda yakalananların çözülmediğini düşünüp rahatlamaya başlamıştıkki candarmaların eve yönlendiğini gördüm ve dizlerimin bağı çözüldü. Çok korkmuştum ama korkunun ecele faydası yok diyerek kendimi toparladım.Candarmalar direk yatakları döktüler ortaya.Yatak çarşafları,döşek yüzlerinrenk ve çiçekleri ev eşyalarına kadar söylemişlerdi.Artık Doğruyu söylemekten gayri yapacak bir şey yoktu. Aldı nahiyedeki karakola götürdüler. Karakolda tekme tokat dayak allahın emri . Bu fasıldan sonrak arakolda askerlerin banyo yaptıkları yere kapattılar.Benden önce tutuklananlar daha önce getirilmiş tanatam a kapatılmışlardı Nezaret olarak kullanılan
askerlerin banyosundaki manzara
**Kıyamet kopmuş ,insanlar bellerinden biterek yeniden varolmu ama kimse
bir diğerini hiç tanımıyor gibi,herkes başını asmış düşünüyor, belkide
hiçbirşey düşünemiyor.Yada sadece yarın sabaha kim sağ kim ölü diye hesap yapamıyorlar.**
O geceyi karakolun banyosunda geçirdik. Sabahı Karakol da bi komutan ifademi almak için ''anlat bakalım babalık ne ler yaptığını,nasıl yataklık ve yardım yaptığını?'' Ben her şeyi olduğu gibi anlatmaya karar vermiştim. ''Başefendi;Bu gençlerin anlattıkları akıl ve mantığıma pek aykırıda gelmedi.Bizde kapıya gelen tanrı misafiri geri çevrilmez.İnsanlığa sığmaz bu. Ayrıca benim bir oğlumda onlarla beraberdi. Onları kovsaydım oğlumda onlarla gidecek aç susuz kalacaktı.Sonuçta onlarda bizim çocuklarımız hiçbiri Rusya'dan gelmedi yada it yavruları değil, İnsan . Benim yerimde sizolsaydınız ne yapardınız.? Dedim, sözümü bitirdim. Komutan
bütün samimiyetimle doğru söylediğime ikna olmuştu. Bana;
bunları yazarsam Erzurumu boylarsın . Üstelik oğlunuda tutuklarlar.Ben yazacam sende imzalıyacaksın.Bende olur dedim. Adam takır
tukur yazdı yazdı..Sonunda da bana isnat edilen suçları kabul etmedim gibi
laflar ettiğini yarım yamalak duyar gibi oldum. İşte ifaden Enver Bayraktar. Oku ve imzala
dedi. Okumak lazım değil başefendi. İçimden bir ses sana güvenmem
gerektiğini söylüyor. Gösterdiği yeri
imzaladım. İşte ifadeyi alan AHMET
Bayraktar dedi ve kendide
imzaladı.İçimden Acaba bizim çok önceleri Tokat'a göçen akrabaların
birimiydide bana torpil geçti diye düşündüm ama korkumdan soracak
cesaretim olmadı.Yazılan ifade Ardanuç'a savcılığa gönderildi. Savcılık benim tahliyeme karar
vermişti. O gece Askerlerin banyosunda nezarette bulunan Öğretmen Cemal hocadan dinledim.Candarmalar Nebi emi,enver Hoca,Refik amca...........(diğerlerini ben hatırlayamadım.)hepimizi toplayıp askerlern banyosuna kapattılar. Ayakkabı ve çoraplarımızı açtırdılar. Banyonun giderini kapatıp topuk hizasına gelecek şekilde buz gibi soğuk su ile doldurdular.Hiç kimse laf etmiyor.Ölüm sessizliğinde bekliyoruz.Kapı açıldı polo emmiyide getirmişlerdi.Onunda ayaklarını açtırıp kapıyı üstümüze kitlediler. Polo emmi herkesi şöyle bir süzdükten sonra. ...........Yahu hocalar,biz fukara köylüler bu ucuz otele mustahak görüldük,siz paşanın hocaları doğru dürüst bir otele gitseydinizya bizi burada sıkıştıracağınıza. Herkes makaraları koyverdi. Katıla katıla gülmeye şakalaşmaya başladık.Kapı açıldı. Nöbetçi asker,maşallah keyfinize diyecek yok. Bende sizin için endişelenmiştim. Görüyorum ki keyfiniz yerinde. Öyle görünsede hepimiz titremeğe başlamıtık,herkesin yüz rengi apak kesmişti. Asker kısık bir sesle,b ende sizden yanayım. Devrimciyim. Size yardım edeceğim. Bizi sudan kendi bulunduğu bölüme aldı. Odun sobası yanıyor sıcacıktı oda. Bize çay demledi sabaha kadar çay içtik sohbet ettik.Nöbet saatı gelirken bizi banyoya sokarak kapıyı üstümüze kilitledi Asker hepimizin hayatını büyük risk alarak kurtarmıştı. Birkaç hafta sonra Yakup'ta çıka geldi. **Sen haklıymışsın Polo emi ,dayanamadım. Ne olacaksa olsun.Bende geldim.*** **Arif ağagilin eve candarmalar yerleşerek karakol
kurmuşlardı.Dayımın geldiğinden haberdar olmuşlar. Dayımı yakalyıp harmanlara
getirdiler.Ölümüne döğdüler. Hiçbirimiz sahip çıkamadık. Korkumuzdan Bir şey
bile söyleyemedik. Anlayamazsın çektiğimiz şeyi hoca. Seyirci kalacağıma ölmeyi
tercih ederdim. Ölmek kurtuluş sakat kalıp sürünmek düşüncesi en korkuncu .Zaman duruyor,odunlaşıyor insan.Ne kadar zaman sürdü bilmiyorum. Öldü
diye bıraktılar.Askerler oradayken kimse halen sahip çıkamıyordu. Askerler
gittikten sonra aldık eve götürdük. Vucudunun hertarafı morarmış,berbat
konumdaydı. Koyun derisine sardık iyileşmesi yaralarının sağalması için.Aylar
sonra ancak kendisine gelebildi. İşte öldürmiyen allah öldürmüyor
insanı.!!!Allah bir daha göstermesin o günleri ** Aaaaaaaaaaaaamin Muzaffer ağabey aaaaaaaamin.
Köksal Bayraktar Chavanoz -22
eylül 2012
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Derelerin Kardeşliği - 20/02/2017 |
Bütün dünyada nasıl halkların kardeşliği gerçekse, derelerin kardeşliği de o kadar gerçektir. |
Arkadaşım,Dostum,Yoldaşım, O ve Ben -2- - 11/01/2017 |
İlkokulu bitirdik.Diplomalarımızı aldık.6yıllık Susuz ilköğretmen okulu imtihanlarına yazıldık.Birgün önceden Unushev'de kızkardeşlerinde misafir olduk.Adakkale'de bir okulda imtihana girdik.Rifat Zeki ve ben beraber aynı yerde imtihana girdi |
Arkadaşım,Dostum,Yoldaşım O ve BEN - 14/12/2016 |
Onunla en eski anım yukarki yaylada olmuştu.Yaylamız yoktu.Mallarımızı Anneannem Zahide nenem sağıyordu..Yazın köy çok sıcak diye anam Nuro dayımla yaylaya gönderdi.Atla dayımın kucağında yaylaya vardığımda koşarak beni karşıladı. |
KÖLELİK VE İSLAM - 21/01/2016 |
Okul yaşamı boyunca din dersleri okudu bizim kuşağımız.Genellikle esirgeyen,bağışlayan,sevgi dolu din-i islam içerikli konular öğrendik. |
MENEMEN NE MENEM - 26/12/2015 |
930 yılı 23 aralık tarihinde 24 yaşındaki genç asteğmen KUBİLAY MENEMEN de |
AYYAŞ!! - 11/12/2015 |
'Ayyaş' bir sigara yaktı, bir kadeh rakı koydu, hava sıcak, çarptı tabii.. Kalktı Muş ve Van’ı Ruslardan temizledi. Bir kadeh daha vapurda sanıyor kendini hoopp Samsun’a gitti kafa. Amasya’da Erzurum’da Sivas’ta kongreler. |
KÖYÜME HASRET - 03/11/2015 |
Gel gör ,köyümün çok hoştur yazı . Pancarcı giderdi gelini ,kızı Şimdi yüreklerde kalmıştır sızı Kaldı bizim yaylalar Kutlu köyüne. |
YAŞAMA BAKIŞ - 21/03/2015 |
Aştım koskoca daağları Geçtim ovaları |
İSLAMOFOBİ VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ-1- - 04/02/2015 |
Charli Ebdo baskını ile Medeniyetler çatışması ve İSLAMOFOBİ yeniden ısıtılarak toplumun önüne servis edildi.Temcit pilavı gibi ısıt ısıt ye.Tabii yersen. |
Devamı |