Köksal BAYRAKTAR
koksal@hotmail.fr
Bir Avuç Furunçla başlayan YARIMASIRLIK DOSTLUK
29/07/2012 Karsniya'da
ilkokula başladığımda birinci yılı Kontrom'dan vekil öğretmenin
sınıfında okudum.İkinci yıl Asım Dede'nin sınıfında birleştirilmiş üç sınıf bir arada
okuduk.İlk günü sınıfa girip şöyle bir kontrol etmişti.Beni göstererek okumayı
sökmüş gibi , ama ''d'' harfi ile ''b''
harflerini karıştırıyor.Gerçekten
harflerden birinin B diğerinin D olduğunu anlıyordumda ,küçük harflerle yazıldığında karıştırıyordum.Sınıfta ilk günlerde bir çeteleşme guruplaşma olmuştu.Bizim Bayraktar gurubumuz oluştu.Kahramanımız benden bir sınıf ileride olan amcaoğluydu.O önde ben peşinde oluyordum. ''Arkamda olun sadece ,kimse gizliden vuramasın gerisi vız gelir ,topunu çel ederim'' diyordu.Gerçekten de fırtına gibi esiyordu.İki elini önünde kavuşturup dirseklerini yana açıyor,önden Ya da yandan gelenleri Hz. Ali'nin Zülfikar'ı(!) gibi biçiyordu.Rakibimiz Köyden diğer sülaleler Ya da köyümüzün mahallesi olan ,bizimle aynı okula gelen Ustamel'li öğrencilerdi.En fazla karşı gelebilen katipgil sülalesi öğrencileri idi.Herkes pes etti.Sadece Halis (Ezmin dedenin kızdan torunu ki biz onu kızdırmak için Sakuze diye çağırırdık.) o pes etmedi.Birgün okulun bahçesinde birisi arkamdan saldırdı.Sağ eliyle boynuma geçirip kalçasına alarak havalandırdı.Hemen anlamıştım.Halis'in tuzağına düşmüştüm. Bu Oyuna aldığında kocaman mandayı bile yere vurabilirdi.Selavat getirmeye bile zaman vermedi.Havada tam daire çizdire rek küt diye yere yapıştırdı.Zannedersin Zaloğlu Rüstem.Nefesim kesildi.Kıpırdıyamıyorum.Halis zevkinden dört köşe ,gülümseyerek bana bakıyor. Olanları uzaktan görmüştü amcaoğlu. ''Dayan ,yettim emmoğlu,Heeyt'' diye bir nara attı ki Allah sizi inandırsın baharda gök gürlemesi zannettim.Baktım geliyor emmoğlu. Rüzgar olmuş esiyor,şimşek olmuş çakıyor.Halis daha ne olduğunu farketmemişti ki böğrüne yediği dirsek darbesi ile yanıma serildi.Onunda gülücüğü yüzünde donmuş,nefesi kesilmişti.Amcaoğlu ikinci hamleye hazırlanırken ''pes ''dedi Halis ''Pes''.Darbeyi önlemeyi garanti etmek içinde ''Sakın vurma. Öğretmene şikayet ederim.Etmiyenin.............'' Emmoğlu hadi be.Erkeklikte kalmamış.Muzevirlik te ne
oluyor.?''..Bu kavgaların bir özelliği idi.Ne olursa olsun,kimse ne ailesine
nede öğretmene şikayet etmezdi.İşin raconu böyleydi.Artık racon bozulduğuna
göre tadıda kalmadı bu bölgesel savaşların.
Bu kavgalar oyunun bir parçasıydı aslında. Ustamel'li arkadaşlarla biz onlara ''Ustamelli uralı,başan vurem yuralı''diyerek topluca nakarat halinde onları kızdırırdık.Onlarda ''Karsniya'lı karoli ,nerde yedin Saroli''diyerek bize cevap verirler.Bazan iş kavgaya varır,bazanda ağız dalaşıyla biterdi. Öğretmenimiz oturma düzeni yaparken yanıma yeni birinci sınıflardan bir öğrenci verdi.Ufak tefek, zayıf ,beyaz tenli,gözleri zekice parlarkende etrafına gülücükler dağıtıyordu.Bir günün sonunda paydos zili çaldığında avucundaki furunçları bana uzatarak ''Al bu furunçları,sana hergün yine getiririm. Ama sende beni kimseye dövdürme olur mu?''dediğinde içimden yoğun duygular yaşadım.Bir kere ben adam olmuşum birini korumam altına alıyorum. Şöyle bir şiştim,omuzlarımı dikleştirdim.Sonra Karsniya'da hergün şöyle bir koçavuç furunç az bir şey değil.Çocuğu çok sıcak sempatik bulmuştum. İlkokul bitti. Ortaokula başladım.Ankliya'da Elfaz nenenin evini kiralamıştık.Bir yıl sonra benim kanka da geldi.Elfaz nenenin başka bir odasını kiraladı ağabeyi ile.Ankliya yollarının çamurlarını iki yıl boyunca beraber çiğnedik. Sefaletini beraber yaşadık.Bir anısıda vardı kendisinin anlattığı.
Aileninen küçük oğluydu.
Babası ağabeyini okutmak istiyor ama onu
evde saklamak istiyordu.Kayıtlar zamanı babasının cebinden para çalarak
kaçmış,Adanuçta ortaokula yazılarak
okula başlamasını oldu bittiye getirmişti. Ortaokulu bitirmiştim.Amcaoğlu,Muharrem,Necmettin(Ustalar'dan biz onu hep GENÇ diye çağırırdık.)Yatılı öğretmen
okulunu kazanmışlar Trabzon'da okuyorlardı.Bende aynı okul imtihanlarını
kazanarak orda okumaya başladım.İkinci yılında bizim kankada birinci imtihanı
kazanmış.İkinci imtihanlar için gelmişti.Bende çok istiyordum bir süre daha
beraber okumayı.Bir yıl önce bize sorulan matamatik sorularının tamamını
yeniden çözerek beraber çalıştık.
İmtihandan çıktığında bizim kankanın yüzü gülüyordu.''Ağabey allah
senden razı olsun. Öğrettiğin matamatik
sorularının tamamı rakamları dahi değiştirilmeden aynıları çıktı.Hepsini
yaptım.Sayende kazanacağımı umuyorum'' demişti.Öylede oldu.Kankam okula kaydını
yaptırdı. İki yıl daha beraber okuduk. Çok
şey paylaştık .
Tatil günleri sinemaya Ya
da kahveye gidecek paramız olmadığı için
okul kütüphanesine gidip kitap okuyorduk.Orda okunacak kitap kalmayınca
Kale parkın kenarında kurulmuş şehir kütüphanesine gitmeğe başladık.Çok
hoşumuza giden kitaplar bulmuştuk orda.Epeycede uzaktı okula .Tatil günleri
sabah gidiyor,öğlen yemeğine okula geliyor,öğlen sonu birdaha gidip kütüphane
kapanışına kadar orda kitap okuyorduk.Kitapları yanımıza alıp okulda akşamları
okuyamadığımız için çok üzülüyorduk.Okuduğumuz kitaplardan akşamları ayrılmak
zor geliyordu ikimizede. Duvarda asılı bir ilan
vardı.Kitap için 25lira kasaya yatırıp
eve kitap götürebilirsiniz .Bize 50 lira lazımdı ama oda bizde yoktu.Böyle bir süre geçti.Bir ara
babam 50 lira harçlık göndermişti.O
parayı kitaplığa bırakmaya karar verdik.
Otobüse binmiyoruz.Okulda yatılı
okuyoruz.Parasız yaşayabileceğimize karar verdik ve müdüre müracaat ettik.Müdür saçları
biryantinli,kostüm,kıravat,ikidirhem bir çekirdek giyinmiş babacan bir adamdı. 50 lirayı uzattım.''Okuduğumuz kitapları okulumuza götürmek istiyoruz.''Dedim.''Çocuklar çok uzun zamandır ikinizi takip ediyorum.Bu kadar okumayı seven insan kitaplara zarar veremez.Size gerekli değil.Ne kadar kitp isterseniz alın.Bitirince istediğiniz zaman getirin''demişti.Hem harçlığım cebimde kalmıştı,hemde istediğimiz kitapları okuma fırsatı bulduğumuz için kucağımız kitap dolu okula gelirken çok mutluyduk.
Yıllar geçti öğretmen olduk.Kız kardeşimle evlenmek istediğindede çok
sevinmiştim. Olumlu sonuçlanması için onun
lehine kulis yaptım.Evlendiler. Ben yurt dışında iken biraz para gönderdim.Enişte bize bir ev al. Müstakil olsun birde camiden uzak olsun.Gerisi sen beğen, paramıza uygun Bir şey olsun dedik.Sonundada öyle bir ev aldığını sevinerek bize yazmıştı.Birkaç yıl sonra evimizi görmeğe geldiğimizde enişte oldukçe mahçup''Ağabey özür dilerim. Evin bir mahzuru varki söylemem lazım.Ben alırken yemini billah, yakınında cami yoktu ama sonradan yaptılar.''Dediğinde gerçekten üzgündü.
Kendiside ev yaptırdığında komşu
olduk. Kankam hem cinslerinin son kalmış
örneklerindendir.Efendiliği doğruluğu,hakkaniyetliği ile.Haksızlığa karşı hiç
tahammül edemez. Evinin balkonunda dinleniyodu bir gün.Boş arsada birkaç kendini bilmez genç bira içiyor boş şişelerinide terbiyesizce çevreye atıp kirletiyorlardı.Karşı evde oturan ihtiyar komşu gençleri uyarmak istedi.''Gençler orasını ben temizliyorum.Artıklarınızı lütfen giderken toplayın ve çevremizi de kirletmeyin. diyecek olmuş.Gençler vay efendim sen misin bize posta koyan açmışlar ağızlarını yummuşlar gözlerini. Beyinleri dumura uğradığından mı ne düşünmeden terbiyesizce vermiş veriştirmişler.Sonunda da ihtiyara erkeksen in aşağı ulan. Burada konuşalım'' demişler.Buraya kadar durumu izleyen bizim eniştede şartel atmış. kolay olmaz bu ama bazan şartel atınca sebep ve sonuçları pek düşünmeden hareket eder.Balkondan seslenir. ''Erkekseniz durun olan. Aha ben geliyorum 'demiş ve fırlamış.Aşağılarda kırık bir kazma sapı eline geçirmiş.O hızla dış kapıyı açmış ki karşısına oğlu çıkmış eve girmek üzere. ''Hayrola baba çok öfkeli görünüyorsun,nereye
böyle''deyincede ** Oğlum anan şu kazmanın sapını kırmışta ona kızmıştım.Tamir
edebilirmiyim diye bakıyordum.''diyerek genç yaşta oğlunun serserilerle muhatap
olmasını istememişti.
1958 yılında tanışmıştık.Tamıtamına 54 yıl olmuş.Daha hiç ne gönül
koyduk nede küsüştük.Hiç kesintiye uğramayan yarım asırı geride kaldı dostluğumuz.Bursa'da öğretmenlik yaparkende ona çok uyan ismi vermişlerdi öğretmen arkadaşları ADEM KAYA'ya
ADEM BABA diyorlardı. Bende öyle diyorum yarım asırdır hiç gönül koyacak
kadar dahi dargınlık yaşamadığım ADEM BABA ya.Halen durmadan okuyor. Kendisine demirin ne olduğunu sorun ''bing bang''dan
başlayarak demir filizlerinin nasıl oluştuğundan başlayarak size
anlatsın İki kusurunuda vurgulayayım mükemmel bir insan olmasına rağmen. Birincisi tavlada yenilgiyi hazmedebilmeyi öğretemedim ona.İkinciside;bilgi birikimini gelecek nesillere aktarmak Entelektüel borçtur.Toprağa gömülecek birikiminde çok bir değeri yoktur.Kendisine yazmasını tavsiye ettim. Birazda ısrar ettim Umarım bundan sonra yazar. Nice uzun dostluklu yıllara Adem Baba. Köksal Bayraktar. 2 temmuz 2012 |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Derelerin Kardeşliği - 20/02/2017 |
Bütün dünyada nasıl halkların kardeşliği gerçekse, derelerin kardeşliği de o kadar gerçektir. |
Arkadaşım,Dostum,Yoldaşım, O ve Ben -2- - 11/01/2017 |
İlkokulu bitirdik.Diplomalarımızı aldık.6yıllık Susuz ilköğretmen okulu imtihanlarına yazıldık.Birgün önceden Unushev'de kızkardeşlerinde misafir olduk.Adakkale'de bir okulda imtihana girdik.Rifat Zeki ve ben beraber aynı yerde imtihana girdi |
Arkadaşım,Dostum,Yoldaşım O ve BEN - 14/12/2016 |
Onunla en eski anım yukarki yaylada olmuştu.Yaylamız yoktu.Mallarımızı Anneannem Zahide nenem sağıyordu..Yazın köy çok sıcak diye anam Nuro dayımla yaylaya gönderdi.Atla dayımın kucağında yaylaya vardığımda koşarak beni karşıladı. |
KÖLELİK VE İSLAM - 21/01/2016 |
Okul yaşamı boyunca din dersleri okudu bizim kuşağımız.Genellikle esirgeyen,bağışlayan,sevgi dolu din-i islam içerikli konular öğrendik. |
MENEMEN NE MENEM - 26/12/2015 |
930 yılı 23 aralık tarihinde 24 yaşındaki genç asteğmen KUBİLAY MENEMEN de |
AYYAŞ!! - 11/12/2015 |
'Ayyaş' bir sigara yaktı, bir kadeh rakı koydu, hava sıcak, çarptı tabii.. Kalktı Muş ve Van’ı Ruslardan temizledi. Bir kadeh daha vapurda sanıyor kendini hoopp Samsun’a gitti kafa. Amasya’da Erzurum’da Sivas’ta kongreler. |
KÖYÜME HASRET - 03/11/2015 |
Gel gör ,köyümün çok hoştur yazı . Pancarcı giderdi gelini ,kızı Şimdi yüreklerde kalmıştır sızı Kaldı bizim yaylalar Kutlu köyüne. |
YAŞAMA BAKIŞ - 21/03/2015 |
Aştım koskoca daağları Geçtim ovaları |
İSLAMOFOBİ VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ-1- - 04/02/2015 |
Charli Ebdo baskını ile Medeniyetler çatışması ve İSLAMOFOBİ yeniden ısıtılarak toplumun önüne servis edildi.Temcit pilavı gibi ısıt ısıt ye.Tabii yersen. |
Devamı |