Dernek toplantısıyla ilgili bir yazıyı bana da gönderdikleri için memnun oldum. Sağ olsunlar. Yazıda insanlar iki gruba ayrılmış.(Dolayısı ile Karsniya'lılarda) Dik duranlar yani adam gibi adam olanlar, (söz konusu dernek olunca)derneğe üye olanlar. Dikilenler de eh işte adam gibi görülenler Ya da bostan korkuluğu gibi başkalarının kuşları korkutmak için dikilen biçimde kimseler. Ben yazıya göre dikilenlerden sayıldığım şüphesine kapıldım. Herkes istediği gibi düşünmekte özgürdür. Hükümet ortağı değilim ki hoşuma gitmeyeni Silivri'ye göndereyim. Ben beni aynaya bakarak değerlendirmeye çalıştım.

     DİK DURANLAR’DAN olduğumu söyleyemem.  Zaten bunu söylemek bana da düşmez. Karsniya'da öyle DİKDURANLAR var ki onların yanında benim şişinmem ayıp olur. Daha güzel bir Türkiye diye hayatlarını ortaya koymuş. Cunta tarafından idamla yargılanmış ama eğilmemiş yiğitler var,''Faşizme geçit yok'' dediği için cuntanın zindanlarına atılmış gıkı çıkmamış adam gibi adamlar var.

     Bulunduğu meclise nükteleriyle güldüren yaşam sevinci veren Refik amca Erzurum Sıkı Yönetim Hapishaneleri yüzünden gülücüğü alınmış ama dik duruşunu bozmamış. Yakup amcama köyün ortasında meydan dayağı atılmış cuntanın adamları tarafından… Öldü diye bırakılmış. Askerler gitmeden kimse korkusundan ilgilenememiş. Askerler gittikten sonra bakmışlar.  Nefes alıyor. İyileştirmek için koyun derisine sarmışlar. (Olayı Muzaffer Yazıcıdan dinlemiştim.) Polo emmi, Nebi emmi, o zaman köyümüzde öğretmen Göreşetli Cemal hoca Atanur, Irmaklarda dövülmüşler. İşkence görmüşler. Sonunda gideri tıkanarak su doldurulmuş yere çorapları bile çıkartılarak sabaha kadar bekletilmişlerdi. Ölmeyi göze almışlar eğilmeye hayır demişler.

     Öğretmen iken görevinden alındığında ailesini üç tekerlekli bisikletle Domates, limon satıp geçindirmek zorunda kaldığı halde mücadelesine bir hayat boyu devam eden Karsniya'lı var.

     Karsniya'nın gerçek gazisi İbrahim Kızılkaya (YEKE EMMİ) var. (Darbe döneminde yurt dışında olduğum için bilgilerim o dönemde duyduklarımdan aklımda kalanlardır.)

     Dikilenlerden de değilim. Hani DEKART ''Düşünüyorum o halde varım.''demiş. Bende düşünüyorum o halde varım. Varım da ne olarak? Cevabı Neyzen Tevfik'e ait olduğunu zannettiğim anıda saklı…

      Rahmetli dini bütün bir Müslüman olmasına rağmen rakıya âşık birisiymiş. Ramazan ayında rakı içerken zaptiyelere yakalanmış. Yalvar yakar yakayı kurtaramamış. Üstat sormuş:

    - Siz necisiniz?

    -   Ben zaptiyeyim.

        Üstat devam eder.

      - Sonra ne olacaksın?

      - Baş zaptiye olacağım.   

      -  EEEE sonra?

       - Zaptiyelere komutanı…

   Üstat; Eee daha sonra daha sonra sordukça zaptiyede kumandan, vezir, baş vezir diye saymış.

          Üstat yine üstelemiş eeeee daha sonra deyince

         Zaptiye HİİÇ demiş. Üstat cevabı yapıştırmış. Emreden bir eda ile Benimle davranışlarına dikkat et... Ben şimdiden, HİÇ im.

            Bende bir HİÇim.  4 Nisan 2012

Köksal Bayraktar / Chavanoz