• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/pages/Karsniya-KAPI-K%C3%96Y%C3%9C/387816791306924?fref=ts
  • https://twitter.com/karsniyali
    • 6. Acı Su ve Yayla Festivalinden
    • Kışlalarımız (Yaylalar)
    • Oktay AKPINAR'ın arşivinden
    • Yasak'dan
    • Panteb'dan
    • Sözü olan erlerin meydanı "Cami Kapısı"
    • Kürdevanın eteğinde "Karsniya Koyunları"
    • Muhtarımızın
    • Festivalimizden 2019
    • Karsniya'da Kış
    • Ertuğrul AKPINAR arşivinden
    • Cami Kapısı Sohpetlerinden
    • Şifa kaynağımız "ÇERMİK"
    • Camimiz
    • Alettebler
    • Karsniyaspor Antrenmanda
Köksal BAYRAKTAR
koksal@hotmail.fr
KOLCU-ACI TÜTÜN
03/02/2012

               Lozan barış antlaşmasında kabul edilen Osmanlı borçları , bazı gelirler REJİ        

idaresine devir edilerek ödendi.Acı tütün de  geliri reji idaresine bırakılan ürünlerden biriydi.

Tütün yada acı tütün .Üretmesi acı,pazarlaması acı,tüketime sunulması acı,tüketilmesi

 acı.Necati Cumali'nin  ACI TÜTÜN romanının okunmasını tavsiye ederim bu acılığın

 şiddetini anlamak için.Borçka-Alaca  köyünde tüm köylü tütün üreticisiydi.

               --Koca yıl oniki aydır.Tütün işi  14 ayda ancak biter.Tütün hasat zamanı herşey acıdır.Tütün zifti oturur her tarafa.Yolunu şaşırıp tütün tarlasına giren yılanlar bayılır kalır  sıcak havalarda.Mecbur olmazsak yapılmaz bu iş derlerdi.

               Üretim çok sıkı kontrol edilirdi.Zor koşullarda üretilen üründen bir sıgara içmesi büyük yasaktı üretici için bile.İstisnasız  bütün tıryakiler tekel sıgarası  içmek zorundaydılar kanunlara uygun vatandaş olabilmek için.Ayrıca çok kötü  üretilmiş paket tütünü verilirdi her ay muhtarlara zorunlu olarak tüketilmek için.Herkes üreticisinden  alır.Hamza çavuşa havanda doğratır yakalanmamaya çalışarak tütün içerdi ki buna kaçak tütün denirdi.Doğal tütün içiciside  kaçakçı  oluyordu.

                Ticari kaçakçılık da  bu kadar yaygın ve  herkesin yaptığı bir şeydi.Bende Necat gibi kaçakçınınoğluyum ve kaçakçıyım.Babam dan dinlemiştim. Ardanuç'ta 3 krş a aldıkları tütünü Hamza çavuşa havanda doğratılır çuvallara doldurulan  tütün Kars Ardahan köylerine   at sırtında götürülerek 3 liraya satılır ve ev ihtiyaçları o kazanılan parayla ödenirdi.Bu yolculuklar roman oluşturacak kadar maceralı ve  her an ucunda ölüm bile olan hikayeleri var .Ben  köy dışı maceraları sonraya bırakıp çocukluğumda  şahit olduğum  3 anımı paylaşacağım.

                                                                                     **************

                  Gardebaha ' daki tarlamızdan hasat ettiğimiz mısırları kağnıya yükleyip ,comart ve zorba' ya  ho babam dedim.Biraz yukarıya doğru çıktığımda bütün ihtişamı ile  karlı tepesiyle Kürdevan tepesi göğü delercesine yükselen köknar ve çam ağaçları ile yasak ormanı,Garçil'in kayaları,Ziyaret tepesi ve küçük vadiye yerleşmiş Karsniya.

Panteb denir buraya.Niyaz emigilin tarlasıdır.Arkamdan  son hızla gelen at ayak seslari ile geriye döndüm. Vay anasını beee. Çilo atını dolu dizgin doldurmuş geliyor.Kalp atışlarım hızlandı.İyice kendimi saklarcasına  kağnıya sokuldum.Beni görmesin diye kafamı iyice önüme astım. Yada ters istikamette bakmaya onu görmemeye çalıştım.

                  Çilo Yusuf Samskar'lıydı aslında,komşu köyden.Millet kaçak tütün içmesin diye devlet onu görevlendirmişti.Yani KOLCU idi.Gri renkte redingotu omuzunde kaçakçılara karşı kullanması için mavzer tüfeği vardı.Benim için  ve zannediyorum herkes için  Ezrail Aleyisselam'dan daha korkunç ve korkutucu birşeydi.Yüzü çiçek bozuğu olduğu ve  herkesin korktuğu biri olduğundan Çilo lakabı verilmişti.Atı   çok iyi besili bir çil kırattı.

Her gittiği yerde sahibinin korkusuna atınada bol bol arpa ikram edildiği gibi  torbasına da yedek arpa doldurulurdu.

                    Çilo Yusuf çaprazlama vurup Balvana'ya doğru sürdü atını. Topal Niyaz emi ve  bacanağım cemal biraz yukarıdaki tarlada mısır kesiyorlar.Atını direk Niyaz amcanın üzerine sürdü.

--Sakın kaçma.Biliyorum senin tütün içtiğini.Kımıldama. Gök gürlemesini andırıyor yada mübarek Zaloğlu Rüstem zanarsın.Elinde kamçısı havada,kaçmaya kalksa yada kımıldasa vuracak gibi.Kımçısını  öyle bir sallayışı varki  yüreğimi hoplattı.Zaman zaman Hz. Alinin cenklerini okurdum babama.O mubarek kocaman Zülfikarı böyle sallardı kafirlere karşı.

                   Niyaz eme rengi apak kesmiş. Bir elinde  orağı ,diğer elinde kestiği mısır çalası ile ik eli de öylece havada bekliyor. Neden sonra  zor hal konuşabildi.

                      Başefendi ben tekel tütünü içerim. Ne haddime kaçak tütün içmek .Haşa.Müsade et tabakamı göstereyim. Cebinden tabakasını çıkardı.Açmadan uzattı kolcuya.Kolcu açtı tabakayı.Bir demet tekel sıgara kağıdından başka Bir şey yoktu. Hepten küplere bindi Çilo. Kendisini görünce tütününü boşalttığını idda ediyordu.

Bir süre son içtiği sıgaranın izmaritini arattı yerlerde.Bulamayınca haydi muhtarlığa gideceğiz deyipn önüne kattıp Köye doğru yollandılar.Çilo illada bir şey bulacaktı bulamayınca da küplere binmişti.Bu anılar başka bir olayı anımsattı.

               Trafik polisi yolu kesmiş araç kontrolu yapıyor. Gelen bir arabayı durdurur. Kağıtlar lütfen.Adam ne istenirse buyur efendim. Tamam efendim. Her şey dörtdörtlük tamam.Polis illah bir  hata yada eksik bulup haraç alacak.Bir şey bulamayınca

               --Yahu sen nerelisin ? Adam

                --Kandıralı'yım deyince

               -- Peki arabanda teyibin ,teyibinde Kandıra havası var mı?   Adam var deyince.Çal bakalım ,deyince  şoför çalmağa başlamış Kandıra havasını.Polis kıvrak havayla göbek atmaya gerdan kırmaya başlamış.Şoföre doğru eğilip

 alnını göstererek:

              --Eh aptal değilsin bir onluk yapıştırırsın her halde.

                                                                              ***************

                 Öğlen sonu ,güneşli birgünde camikapısındayız.Ön tarafta sohbet şaka şenlik ve küründen akan suyun sesi kahkahalara karışıyor.Kaskayla tarafından bir atlının geldiğini  farkettik.Güneş arkadan vurduğu için siluet görünüyor ama kim olduğu seçilmiyor.Susamgil'in evin önünden geçmekte olan atlının resmi şapkalı gri  redingotlu

olduğunu farkeden birisi  :  ''KOLCU GELİYOR'' bağırması ile ortalık ana baba gününe dönmüştü.Kaçan kaçana

Dizi işleyen önde işlemeyen biraz arka taraflarda  ,atmaca hucumuna uğramış tavuk çuçuları gibi kaçışıyordu herkes.

Ben şaşkındım.Rıza  Hoca emmi  hızlı adımlarla evine doğru yönelirken ''Neyime lazım.Çilo  gelip sıkıştıracak kaçanlar kimdi  diye.Komşuyuda muzevirliyemiyeceğime göre en iyisi  NE GÖR ŞEYTANI, NE OKU İHLASI dedi.

Eh bende dururmuyum.Diğerlerinin arkasından dereye doğru koşmaya başladım.Susamgil'in ot mereğinin önünden ısırganlara doğru yuvarlana İbrahim dedemin (Mollahurşutoğlu)can havliyle attığı okkalı küfürü duyunca ben mereğin içine atladım.Kıştan kalmış otu üstüme çekerek iyice gizlendim.Soltarafta caminin helası vardı. Birisi can havliyle oradan dereye kaçmak isterken boka batmış  galiz küfürler ederek  temizlenmek için dereye doğru gittiğini

küfür seslerinin  giderek azalmasından anlıyordum.Kolcu gelip üstümdeki otu kaldırıp  *aha yakaladım **diyecek diye ödüm kopuyor.Ne kadar zaman geçti bilmiyorum.Bacanağım Cemal'ın alaylı sesini duydum.

--Elma dersem çıkın,amut dersem sakın çıkmayın.Şimdi  Elma diyorum ELMAAAAA.Çıkabilirsiniz.Gelen  kolcu

değil.Merekten çıktım sağ taraftan İbrahim dedem allah rızası için yardım istiyordu.Çok fena görünüyordu.Yüzünü ısırganlar yakmış tanınmıyacak kadar kabarmış sakalının olmadığı yerler.Kalkamıyordu. Yardım ettim .Beraberce çıktık.Harmanın kenarına çöktü. Az oturalım oğul.Bir sıgara sarayımda aklım başıma gelsin,derken tabakasını çıkarmış  titreyen elleriyle sıgarasını sarıyordu.

                           Nazım Usat amcanın oğlu Ağzemdi gelen.Orman yangınlarına karşı kurulan bir teşkilatın elemelerine katılmış.Seçmelerdede başarılı olmuş ,kazanmış. Kolcu elbisesine benzer bir elbise vermişler. O da giyinip atıyla ardanuç'tan geliyor.Güneş arkadan ve panikleme korkusundan onu kolcu sanmıştık.

                                                                                  *****************

                         Yıllar sonra.Öğretmen olmuştum.Ardanuç'tan köye geleceğim.Samskar'a gelmek için arabaya bindim.Oh  ! O ne ! Çilo Yusuf. Geldi yanıma oturdu.Ben Borçka'da tütün üreticisi bir köyde çalışıyorum.Cebimde kaçak tütün dolu tabakam var.Çiloyu görünce bayağı  hecillendim. Tabakamı çıkaramadım. Tekmezer'de araba arızalandı . Beklerken serinde  sıgara sarmak için biraz tenhalaştım Çilo'dan. Sıgaramı yaktım. Arkadan birisi *yeğen bu güzel tütün kokusu senden mi geliyor.*Tadına bakabilir miyim.*  buyur dedim tabakayı uzattım.Sardı,yaktı.Dumanı tam çekmişti ki   *Yusuf amca kolcu geliyor sıgaranı sakla * diye bağırdım.Herkes kahkahayı basarken o askalsın boğuluyordu şaşkınlığından. Samskara kadar sohbet ettik. Çok sevimli  zekice nükteler yapabilen bir adamdı. Herkesin korktuğu deccal adam gitmiş  nüktedan birisi gelmişti.Ondan dinlediğim bir anısını da paylaşmak istiyorum.

                                        Ardanuç'ta poşanın biri kaçak tütünden sıgarasını saraken  Çilo arkadan adama doğru yaklaşıyor.Durumu karşıdan gören karısı kocasını  çaktırmada uyarmak ister.

                                   -- Ola arkana bak.Aslıda  bey neslide bey ,beyoğlu bey geliyor desede geç kalmıştır . Çilo adamı yakalar. Yalvar yakar olsada kar etmez . Cezası neyse kesilir.İş işten geçmiş olduğunu anlayan poşa karısı

        Açar ağzını yumar gözünü,avazı çıktığı kadar bağırarak:

          __Senin  aslanda siçem,neslende siçem  piçoğlu  piç.

 

                                                              

     Kösal Bayraktar   2 şubat 2012 -Chavanoz



2126 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Derelerin Kardeşliği - 20/02/2017
Bütün dünyada nasıl halkların kardeşliği gerçekse, derelerin kardeşliği de o kadar gerçektir.
Arkadaşım,Dostum,Yoldaşım, O ve Ben -2- - 11/01/2017
İlkokulu bitirdik.Diplomalarımızı aldık.6yıllık Susuz ilköğretmen okulu imtihanlarına yazıldık.Birgün önceden Unushev'de kızkardeşlerinde misafir olduk.Adakkale'de bir okulda imtihana girdik.Rifat Zeki ve ben beraber aynı yerde imtihana girdi
Arkadaşım,Dostum,Yoldaşım O ve BEN - 14/12/2016
Onunla en eski anım yukarki yaylada olmuştu.Yaylamız yoktu.Mallarımızı Anneannem Zahide nenem sağıyordu..Yazın köy çok sıcak diye anam Nuro dayımla yaylaya gönderdi.Atla dayımın kucağında yaylaya vardığımda koşarak beni karşıladı.
KÖLELİK VE İSLAM - 21/01/2016
Okul yaşamı boyunca din dersleri okudu bizim kuşağımız.Genellikle esirgeyen,bağışlayan,sevgi dolu din-i islam içerikli konular öğrendik.
MENEMEN NE MENEM - 26/12/2015
930 yılı 23 aralık tarihinde 24 yaşındaki genç asteğmen KUBİLAY MENEMEN de
AYYAŞ!! - 11/12/2015
'Ayyaş' bir sigara yaktı, bir kadeh rakı koydu, hava sıcak, çarptı tabii.. Kalktı Muş ve Van’ı Ruslardan temizledi. Bir kadeh daha vapurda sanıyor kendini hoopp Samsun’a gitti kafa. Amasya’da Erzurum’da Sivas’ta kongreler.
KÖYÜME HASRET - 03/11/2015
Gel gör ,köyümün çok hoştur yazı . Pancarcı giderdi gelini ,kızı Şimdi yüreklerde kalmıştır sızı Kaldı bizim yaylalar Kutlu köyüne.
YAŞAMA BAKIŞ - 21/03/2015
Aştım koskoca daağları Geçtim ovaları
İSLAMOFOBİ VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ-1- - 04/02/2015
Charli Ebdo baskını ile Medeniyetler çatışması ve İSLAMOFOBİ yeniden ısıtılarak toplumun önüne servis edildi.Temcit pilavı gibi ısıt ısıt ye.Tabii yersen.
 Devamı
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam34
Toplam Ziyaret354231
Saat
Hava Durumu
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028