Köksal BAYRAKTAR
koksal@hotmail.fr
CAMİ KAPISI
27/12/2011
Köyün Özgür üniversitesi siyaset
meydanı,şura toplantı yeri,eğlence
merkezi,haber ajansı .....velhasılı karsniyalıyı karsniyalı yapan ana
etkendi. Köyün yönetiminde (Bir
zamanlar),düşünce sisteminin şekillenmesinde ana unsur köy imamına aitti. En
bilge kişi olarak görülürdü.Doğan çocuğun kulağına ezanı o okur,ölen insanın
mezarının başında son telkini de o yapar.İlk ezandan telkinle noktalanan hayat
denen sürecin en aktif
yönlendiricisiydi de.Camikapısında dini meseleler tartışılamaz ancak nasıl
olduğu öğrenilmeye çalışılırdı.Son
aşamada gözler hocaya çevrilir.Hoca meseleyi izah eder ,son noktayı koyardı. Bundan sonra o mesele yeniden
gündeme gelirse*Hoca böyle dediydi* diyerek kaynak olarak mesele çözülürdü. İlkbahar gelirken çoban tutulması
gününden önce konuşulup kuzu çobanı koyun çobanı,dana çobanı, öküz çobanı sığır
(nahır)çobanı hatta at çobanı cami kapısında herkesle beraber konuşularak karar
verilir.Çobanlığı kabul edilene geleneksel hakları ve görevleri kendisine
sayılır.Orada bulunan bir değneği eline tutuşturularak*Bu koşullarda aldın
kabulettin mi?**diye sorulur.Çobanlığı kabul eden değneği eline alarak*Aldım
kabul ettim.Komşular bana güvenerek bu görevi bana verdikleri için allah razı
olsun onlardan. Bende elimden gelenin en iyisini yapıp onların güvenine layık
olmaya çalışacağım.Allah beni komşularımın önünde utandırmaz inşallah.**diyerek
görevi alır. Bir seferinde komşumuz Ali amca öküz çobanlığına talip olmuştu.Olabilir falan gibi konuşulurken İdris (Burnu kıllı) amca toplumun isteklerini anlayarak**Ali bu işte darılmaca olmaz komşum.Senin bu görevin hakkından gelebileceğinden endişeliyiz .Kusura bakma bu işi hakkıyla yapabilecek birini bulmamız lazım.*demiş mesele uzun uzun konuşularak en iyi yapabilecek birisi çağrılarak istekli olmadığı halde birazda zam yapılarak işi güvenilen birisine verilmişti. *** Köybütçesi konuşuluyordu .Köylü 3 gruba
ayrılıyordu. 1.Fakir
sayılan kimseler aile başına 150
kş. 2.Ortahalli
sayılan aileler 200 kş. 3.Varlıklı yada zengin sayılan aileler 250 kş senelik
köy bütçesine ödiyecekler.Köyün ileri gelenleri ,geride kalanları yada ileri
gelemiyenleri herkes orada olduğu halde söz doğal olarak ileri gelenlerin
öncelikle. Herkes * tamam
olsun öyle kabul ediyoruz
uygundur* dediler.Kurbani (Şaban ve Rizaamcaların kardeşi) *Ben itiraz ediyorum
komşular.Beni fukara diye 150
kş luk guruba koydunuz.Bizim ağalarda 250
kş ödeyecekler.Bizim ağalarımız 100
kş a ağalık yapıyorlar.
Benide ağaların gurubuna yazın ve bundan sonra bana da
ağa diyecek herkes ,madem ağalık bu kadar ucuzmuş.Herkes kahkahayı bastı.Ağa diye
anılan karsniya deyimi ile hali vakti yerinde olanlar bu haklı çıkış karşısında
pek gülememişlerdi .Rezak amca *Benbenim allahım kitabın ortasından laf
etti**diyebildi. ****** Okuma ve öğrenme seferberliği
başlamış Karsniya’da.Camikapısında sohbet konularıda değişmeye başlamış.
Siyasi,ekonomik teknik,dini her konu tartışılır olmuştu.Amerikalılar aya çıkmış .Herkes düşüncesini açıklıyor.Biz
yeni etmeler(o zaman genç okullulara yaşlılar öyle takılırlardı.)bunun gerçek olduğunu savunuyoruz.Buna
inanmıyanlarda vardı.Köyümüzün dini
eğitim alabilmiş hocalarındanHasan Hoca amca **olmaz öyle bir şey. Ay cenabi allahın nurudur. İnsanlar oraya
imkani yok çıkamazlar. Şirktir bu ,bilmeden farkında olmadan küfürdesiniz. Günaha
girmeyin.**diyor başka bir
şey demiyordu.Sözü Afiddin aldı.Amerikalıların aya gittiğini giden insanlar,ayda yürüyüşleri,ayda ayak
izleri .....vs.vs. dilinin döndüğünce ikna etmeye uğraştı
durdu. Hasan Hoca la diyor illa demiyor.Afiddin baktı olmuyor. Bu iş
olmayacak.**EEEE gel sen körü köprüden geçir** demesiyle herkes gülmeye başladı.Afiddin gülemiyordu
sadece. Bilmeden yada kasıtsız baltayı taşa vurmuştu.Hasan hoca amcanın bir gözünü yumma tiki olduğu için kör
lakabı takılmıştı.Anladığı zaman kastı
olmadığı ,lafın öyle geldiğini ifadeyle özür diledi. *** Songüz:Kürdevan’dan ruhsatiye alınmış kışlık yakacak odunu
çekiyoruz.Ben önden gittim.Yüksel arkadan öküzleri getirdi.Bizim kuşağın canları çok iyi bilirler.Kürdevan
orman sahasına girerken iki yol var.Aşağı yataklara inen yol ve yukarı
yataklara inen yol... Yukarı yatakların en son bölümünde odun
hazırlamıştım.Yüksel geldi.Arabaları yükledik,ipini sıktık.Arabada gelen otu öküzlere açtık yemeleri
için.Eh bizde hak etmiştik birşeyler
yemeyi.Nevalemizi aldık.Yemeğe hazırlandık.Komşularımızdan Hamza emi ve küçük
emi de aynı yataklarda odun hazırlamışlardı.Aylardan RAMAZAN.Oracıkta yesek
ayıp olur dedik.Şöyle kenara çekilelim göz önünden. Sessizce çekilmekte işimize
gelmedi.Asırlardır komşularımızla herşeyimizi paylaşmışız.Ben meseleyi
açıkladım.**Biz kardeşimle niyetli değiliz.Birşeyler atıştıracağız.Sizi
rahatsız etmemek içinde şöyle tenhaya çekiliyoruz.Niyetli değilseniz nevalemizi
memnuniyetle paylaşırız.**Onlarda niyetli olduklarını ifadeyle *afiyat olsun*dilekleri ile kocaman bir yaşlı kütüğün arkasında
nevalemizi açtık.Bizim armutların eyi zamanı.İstanbul armutları loğlaşmış.Safi
şekere kesmiş. Annem ekmek torbasını tıka basa doldurmuş.O koşullarda kert ekmeği
bile baklava börek tadında yer insan.Bir ara yaşlı kütüğün üstünden çıtırtı
duyar gibi oldum.Yukarıya doğru baktım. Komşu bizi dikizliyor.Ne diyeceğimi
bilemedim.Susuzluk ve hararetten dudakları çatlamış,yorgunluk ve açlıktan da
rengi kül kesmiş.Sessizliği bozan o oldu.*Hocalar lafımı yanlış anlamayında
,biraz iftar için armut alabilir miyim?Sizin çok var .Bizim köydede yok.Tabi buyur istediğin kadar
al.Geldi ,torbadan armutları cebine doldurdu.Teşekkür ederek yukarı çıktı.Az
sonra çavuş emmide geldi.Aynı özür cümleleri .Cebine armutları doldurdu. Öküzleri koşarak ho babam
dedik.Munkeriz olsun Kürdevan ömrümü yedi.Oradan odun getirmek iş değil
işkencedir.Köye gelmek saatler alır.Arkadaşta yolda bırakılmaz. Yolda şeytan sol kabrgamı dürtüledi. !
Komşuların aldığı iftarlıkları encami ne oldu?Bir bahaneyle her ikisine sağdan tosladım yoklama
çektim cepler boş. Soldan
tosladım ,yine cepler boş.Arabalarının üstünü inceledim ,birşey yoktu.Armutlar
menziline ermişti.Benden yana helali hoş olsun dedim. ***** Okulların açılması ile herkes
okuluna gitmişti.Babam(POLO EMMİ)her işi yapmak durumunda kalmıştı.Ramazan
ayında oruca da tahammül edememiş gizliden yemeye başlamış. Kışlada annem birşeyler hazırlamış.Tam sofradayken ağzında bakla ıslanmayacak birisi kapıdan girmek üzereyken ,ağzını silmeye bile vakti olmayınca sütlüğe kaçmak istemiş oda acele ile koluyla kaymak küleğine batmış.Annem tatlı bir anı olarak anlatmıştı. ****** Yine bir ramazan ayı.Yenietmeler orucu kırmaya alışmışız. Bizim harmanda top oynuyoruz.Arkamdan birisinin itmesiyle geriye döndüm.Kendisini çok sevip saydığım ,çok samimi inançlı birisi olarak bildiğim Ahmet dedem.Atının sırtında .Tırpanı ,örsü omuzunda bana birşey demek istiyor. Sesi çıkmıyor.Kantarmayı tutan eliyle omuzumdan tutarak atınıda kendi evlerine doğru yönlendirmesiyle yolda giderken ancak anlamıştım meseleyi. Oruçlu olduğu halde akşama kadar çayır biçmiş zor hal(Belkide ata binmek için birinden yardım istemişti)atının sırtında eve gelmiş ama inmeğe mecali kalmamıştı.Kapının önünde atından inmesine yardım ettim. ****** Çok karın yağdığı bir kış.Karne
tatili nedeni ile köye geliyoruz.Mürşit-i Kamil’ in arabası ile tek mezara
kadar gelebiliyoruz. Ötesi kapalı.Muzaffer ağabay Almanya’dan geliyor.Afiddin
ankara’ da üniversitede okurken tatile geliyor.Ferhan’da köye geliyor.Kızım
Tülin altıaylık Rüzgar tipi
amanımızı kesiyor. Şairin **Akşam olmuş Güneş batmış İçmeyipte ne halt edecek** demesinin
tam yeri.Bizim içecek ne halimiz var nede imkanımız. Tülin ağlamaya başlıyor.
Susmuyor.Selfinaz *ağlayacak gibi oluyor. **Altını ıslattı çocuk.Susturamayız.**diyor.Eh hani
meşhur bir laf var.*DEMOKRASİLERDE ÇARE TÜKENMEZ**Çocuğun etrafında halka
oluşturuyoruz. Paltolarımızı açarak tipiyi kesmeye çalışıyoruz.Bezi
değiştiriliyor ve yola devam ediyoruz. ******** İşte o kıştı.Camikapısında hararetli tartışmalardan biri
yapılıyordu.Tartışma daldan dala gezinmiş bir arada dine allaha gelmişti.Herkes fikirlerini
söylüyor.Yenietmelerden Muhittin söz alıp *Ben
kendi şahsıma inanmıyorum.Öyle bir şey yok.Okumaya gittiğim bu süreçte aç
kaldım,yatacak yerim olmadı, soğukta açıkta kaldım.Varsa nerdeydi?Beni niye
görmedi?Bu lafları duyan yaşlı babası elindeki bastonu ile Muhiddin’in kafasına
gelişigüzel vurarak bir
taraftanda küfür ediyordu.Etraftakiler şoku atlatıp araya girene kadar
Muhittin’in yüzü kanlar içinde kalmıştı.*Ama bu durumu değiştirmiyorki.Olmıyan
birşey ben sopa yemekle var olmayacak**diyerek düşüncesinde direniyordu. Epey zaman tartışmaların odağında
bu olay oldu.Ağırlıklı olarak böyle bir çıkışı çoğunluk biraz erken yapılmış
provokatif bir duruş olarak değerlendirmiştik. Çok geçmedi köyde LAİK tavır
yerleşti.Kimse kimsenin ne inancına nede inançsızlığına karıştı.Yaşı ,sosyal
durumu ne olursa olsun orucunu tutan tutuyor tutmıyan kimseye hesap vermek
ihtiyacını bile hisetmiyordu.Bugün düşünüyorumda ; çok doğru bir tavır sergilemişti
arkadaşımız.Çok radikal ifade kullandığı için faydası tüm Karsniyalılara ama zararı sadece
kendisine olmuştu;babasından dayak yediği için. (Köyde olmama rağmen öyle tarihi bir
dönemecin direk tanığı olamadığım için gerçekten üzgünüm.Kırk yılı aşkın bir
süreden sonra hafızamda
kalanları anlatmaya çalıştım. Eksik yada hatalar varsa affola.Kendisinden izin
alamadığım için mahlas kullandım. Kendisi 1. ağızdan anlatırsa gelecek
kuşaklarımıza karşı iyi bir anı bırakmış olacağını düşünüyorum.) ********* Yuarıda anlattığım olayın yazı
idiHasat zamanı ramazan ayına denk gelmişti.Komşumuz hoca amca evinin tek
erkeği ve yaşıda hayli ileri idi.Zaman zaman ramazan imamlığıda yapardı komşu
köylerde. Arazisinin hasadını kendi yapmak durumundaydı. Bir sabah kalktı,tırpanını
hazırladı.Çayır biçmeye gidecekti.Düğünü yeni yapılan gelinini çağırdı.*Kızım
ben çayır biçmeye gidiyorum.Öğlen yemeğini getiresin ha diye tembihledi.Gelin *Olur mu baba?Elalem ne der.Hem seni herkes
hoca diye bilir.Desede hoca amca *kızım eski camlar bardak oldu duymadın
mı?Herkes özgürce düşündüğü gibi yaşıyor.Hem sana bir
sır vereyim mi?Ben hayatımda hiç oruç tutmadım hep tutar gibi yaptım.(Bu olayı
bende birilerinden duydum.Şimdi rahmetli olan hoca amcadanda teyit ettirme yada
izin alma olanağım olmadığı için adını vermedim) *************** Bir Cuma namazındayız.Hoca
hutbede. **Ey cemaat camiye kısa kollu gömlekle gelinmez.Maazallah.Böyle
gelenler kafir olur.Birilerinin gücüne gitsede ben demek zorundayım.** Şöyle
baktım .Benimle diğer üç öğretmen arkadaşımda kısa kollu gömlekleri
vardı.Camide ve hele hocaya karşı laf edilemezdi.Namazı kılıp çıkınca bahçede
hocanın koluna girdim.Hocam sağol sayende namazımızı eda ettik.Ben birşeyi
anlıyamadım.Kısa kollu gömlekle camiye geldiğim için kafir olacağımı hiç
bilmiyordum.**dememle öyledir
ben bunu size söylemezsem vebali olur.**diyerek tespitinde ısrar etti. Ben **Hocam
namazın farzları...6 sı içerden,6 sı dışardan....Kılık kıyafetle ilgili SETR-İ AVRET ..... bir erkek için bu
dizden yukarı belden aşağı olduğunu öğrenmiştim.
Demek yanlışmış.** dememle hoca yaptığı gafı anlamıştı.Yada bir dönemler
bilgelik yaygın olmadığı için atış rahattı.Ama artık o serbes atış dönemleri
bitmişti. **Cenabı hakkın
huzuruna durulurken bir düğmeyi iliklemenin bile çoook çok sevabı var ** diyebildi. Köksal Bayraktar 22 Aralık 2011 CHAVANOZ |
Yorumlar |
Cami Kapısı 07/01/2012 14:48 Kendimce köyümüz hakkında epeyce bilgim olduğunu düşünürdüm.Bu yazı ile de bir kez daha gördüm ki ne kadar az şey biliyormuşum. Hayranlıkla okudum.Eline,diline,kalemine sağlık öğretmenim. ŞENER AKPINAR cami kapısı 01/01/2012 18:46 Abi bu yazıyı zevkle okudum. TEŞŞEKKÜR EDERİM.
ayhan bayraktar Cami Kapısı 30/12/2011 21:14 Bu yazıyı özellikle genç kuşak karsniyaliların okuması iyi olur diye düşünüyorum. Çünkü Yıılar sonra da olsa bizim köyün ruhunu aynı zamanda Cami Kapısının ruhunu bu yazıda bulmak mümkün. Karsniya deyince ilçe köylerinde özellikle de Gürcü Kolu Köylerinde ilk akla gelen *Cami Kapısı* idi.
O köyün simgesi idi. Neler konuşulduğu nelerin karara bağlandığına dikkat edilsin. Orası düşüncelerin paylaşıldığı yorumların yapıldığı özgür düşüncenin etkin olduğu kendiliğinden veya genç beyinlerin gayretleri ile geliştiği aynı zamanda herkesin konuşabildiği fikrini açıklayabilme fırsatı bulabildiği bir fikir meydanıydı. Oranın ruhunu bugüne yansıttığın için teşekkürler
Köksal Bayraktar.
Biliyurz ki, bitmeaz tükenmez anılarsaklıdır cam kapısında .
Necat BAYRAKTAR Necat BAYRAKTAR |
Yazarın diğer yazıları |
Derelerin Kardeşliği - 20/02/2017 |
Bütün dünyada nasıl halkların kardeşliği gerçekse, derelerin kardeşliği de o kadar gerçektir. |
Arkadaşım,Dostum,Yoldaşım, O ve Ben -2- - 11/01/2017 |
İlkokulu bitirdik.Diplomalarımızı aldık.6yıllık Susuz ilköğretmen okulu imtihanlarına yazıldık.Birgün önceden Unushev'de kızkardeşlerinde misafir olduk.Adakkale'de bir okulda imtihana girdik.Rifat Zeki ve ben beraber aynı yerde imtihana girdi |
Arkadaşım,Dostum,Yoldaşım O ve BEN - 14/12/2016 |
Onunla en eski anım yukarki yaylada olmuştu.Yaylamız yoktu.Mallarımızı Anneannem Zahide nenem sağıyordu..Yazın köy çok sıcak diye anam Nuro dayımla yaylaya gönderdi.Atla dayımın kucağında yaylaya vardığımda koşarak beni karşıladı. |
KÖLELİK VE İSLAM - 21/01/2016 |
Okul yaşamı boyunca din dersleri okudu bizim kuşağımız.Genellikle esirgeyen,bağışlayan,sevgi dolu din-i islam içerikli konular öğrendik. |
MENEMEN NE MENEM - 26/12/2015 |
930 yılı 23 aralık tarihinde 24 yaşındaki genç asteğmen KUBİLAY MENEMEN de |
AYYAŞ!! - 11/12/2015 |
'Ayyaş' bir sigara yaktı, bir kadeh rakı koydu, hava sıcak, çarptı tabii.. Kalktı Muş ve Van’ı Ruslardan temizledi. Bir kadeh daha vapurda sanıyor kendini hoopp Samsun’a gitti kafa. Amasya’da Erzurum’da Sivas’ta kongreler. |
KÖYÜME HASRET - 03/11/2015 |
Gel gör ,köyümün çok hoştur yazı . Pancarcı giderdi gelini ,kızı Şimdi yüreklerde kalmıştır sızı Kaldı bizim yaylalar Kutlu köyüne. |
YAŞAMA BAKIŞ - 21/03/2015 |
Aştım koskoca daağları Geçtim ovaları |
İSLAMOFOBİ VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ-1- - 04/02/2015 |
Charli Ebdo baskını ile Medeniyetler çatışması ve İSLAMOFOBİ yeniden ısıtılarak toplumun önüne servis edildi.Temcit pilavı gibi ısıt ısıt ye.Tabii yersen. |
Devamı |