Köksal BAYRAKTAR
koksal@hotmail.fr
ÇOK ÇOK BÜYÜK SUÇ
28/07/2011 ÇOK ÇOK BÜYÜK SUÇ Yada KEŞKE BABAM DUYMASA Yazdan kalan çok sıcak bir son bahar günü. Ardanuç' un en güzel taş binası ortaokuldan çıktım. Okulun önündeki asma köprüden jandarma karakolunun yanından geçerken bahçesindeki çardakta erlerin şakalaşmasına imrendim. Karakoldan çıkan çavuşun gelişi ile herkesin mekanik olarak dizilip selam duruşlarını izleyerek şehre yöneldim. Bir yerlerden yola çıkmış kırmızı bir tavuk ağzını açmış etrafına bakınarak sığınacak gölgelik arıyordu. Cebimde toplam yirmi beş kuruşum vardı. Ankliya' da kiraladığımız oda da yiyecek adına birşey yoktu. Cebimdeki yirmi beş kuruşla akşam yemeğini nasıl geçiştireceğimin hesabını yapıyordum. Fehmi'nin lokantasının önünden geçtim. Kuru fasulye yemeğini karıştıran şişko göbeği ile Fehmi'yi gıpta ile izledim.Lokantayı geçtiğim halde boynumu bükerek hala izliyordum. Birara beni fark etti, yada bana çaktırmadan hep izlemişti. -Hey delikankı buraya gel, diye bağırdı. Çok fena yakalanmıştım. Çırılçıplak yakalanmış gibi utandım. Fakirliğimi aç olduğumu, cebimdeki yirmi beş kuruşu anlamıştı zannetmiştim. Tepeden tırnağa kızardığımı hissediyordum. Koşarak uzaklaştım. Çarşıda birkaç tur attım, utancım geçene kadar... Biraz sakinleşmiştim. Ekmek fırını önüne geldim. Çeyrek ekmek yirmi beş kuruştu. Yirmi beş kuruşlukta helva koyabilseydik ekmeğin arasına işi halledecektik ceplerimi tekrar araştırdım. Belki başka bir zaman cebin bir yırtığından gizlenen yirmi beş kuruşu bulabilirim umudu ile .Hayır. yoktu. İçten yokladım, dış taraftan sıkarak kontrol ettim ceketimi -Aha buldum anam. Cebimin astarından geçerek ta arkalara kadar kaymış bir metal para... Büyüklüğüne bakarsan yirmi beş kuruş olmalı. Akşam yemği çantada keklik. Çeyrek ekmek arasına da yirmi beş kuruşluk vanilyalı helva. Daha şimdiden ağzım sulanmaya başladı. Parktaki bi çınarın altına yırtığı izleyerek parayı çıkardım. -Vay anasını be... iştahım kursağım da kaldı. Çıkan para ortası delik iki buçuk kuruştu. Çaresiz olanla yetinmek zorundaydım. Bibinoğlu bakkaliyesindeaçık kapıdan şeker kavanozlarına gözüm ilişti. Yirmi beş kuruşluk şeker almaya karar verdim. Kırmızı yüzlü, uzun boylu pos bıyıklı, babayiğit bakkala ‘yirmi beş kuruşluk şeker istiyorum şundan...' dedim. Adam terazinin boş kefesine şerkerleri koydu. Altın tartıyormuş gibi dikkatliydi. Şekerler biraz gramlardan hafif çekiyordu. Bir şeker daha atarak ‘bu da benden olsun' diyerek. Şekerleri elime verdi. Sevinç ve neşeyle Ankliya' ya doğru yol alırkenşekerlerimi severek ağzıma bir tane attım. Ne de güzel bir kırmızısı vardı. Hem de cam gibi parlıyordu mübarek akide şekerleri. Sadece ağzımdaki şekerin tadını çıkarmaya bakıyordum. Beklemeye tahammülüm yoktu. Dişimle ısırarak ‘KIRIT KIRIT' yemeye başladım. ‘ŞIRAK' diye suratıma patlayan tokatla tatlı dünyamdan uyandım. Ne olduğunu anlamadan ikinci hamle elimdeki şekerlerle göbeğimi sıyırdı. Şekerler dağıldı. Karşımda kaşlarını çatmış, bana çok kızgın ve öfkeli bakan Kabrangil' in Kazak Ali Emmi... ‘hayvan oğlu hayvan. Baban seni şeker yiyesin, parasını çarçur edesin diye mi gönderdi buraya. Yaptığını görüyor musun' diye başlayan bir dizi nasihatta bulundu Kafamı önüme astım. İkinci sefer yakalanmıştım suçüstü bugün. Nalet olsun. Ben zaten aptalın tekiyim babamın bana verdiği harçlığı şekere vermiştim. Çok çook büyük suç işlemiştim. Okkalı tokadı hakketmiştim, şekerlerim de hep yerlere dağılmıştı. Ama asıl ya babam işlediğim suçu duyarsa! Çok çook büyük suç işlemiştim. Şeker yemeye kalkışmıştım. Allah' tan Ali Emmi yetişti de cezamın bir kısmını verdi. Allah razı olsun! Döverek terbiye etti beni KÖKSAL BAYRAKTAR AKÇAĞLAYAN/BURSA 13.07.2011 |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Derelerin Kardeşliği - 20/02/2017 |
Bütün dünyada nasıl halkların kardeşliği gerçekse, derelerin kardeşliği de o kadar gerçektir. |
Arkadaşım,Dostum,Yoldaşım, O ve Ben -2- - 11/01/2017 |
İlkokulu bitirdik.Diplomalarımızı aldık.6yıllık Susuz ilköğretmen okulu imtihanlarına yazıldık.Birgün önceden Unushev'de kızkardeşlerinde misafir olduk.Adakkale'de bir okulda imtihana girdik.Rifat Zeki ve ben beraber aynı yerde imtihana girdi |
Arkadaşım,Dostum,Yoldaşım O ve BEN - 14/12/2016 |
Onunla en eski anım yukarki yaylada olmuştu.Yaylamız yoktu.Mallarımızı Anneannem Zahide nenem sağıyordu..Yazın köy çok sıcak diye anam Nuro dayımla yaylaya gönderdi.Atla dayımın kucağında yaylaya vardığımda koşarak beni karşıladı. |
KÖLELİK VE İSLAM - 21/01/2016 |
Okul yaşamı boyunca din dersleri okudu bizim kuşağımız.Genellikle esirgeyen,bağışlayan,sevgi dolu din-i islam içerikli konular öğrendik. |
MENEMEN NE MENEM - 26/12/2015 |
930 yılı 23 aralık tarihinde 24 yaşındaki genç asteğmen KUBİLAY MENEMEN de |
AYYAŞ!! - 11/12/2015 |
'Ayyaş' bir sigara yaktı, bir kadeh rakı koydu, hava sıcak, çarptı tabii.. Kalktı Muş ve Van’ı Ruslardan temizledi. Bir kadeh daha vapurda sanıyor kendini hoopp Samsun’a gitti kafa. Amasya’da Erzurum’da Sivas’ta kongreler. |
KÖYÜME HASRET - 03/11/2015 |
Gel gör ,köyümün çok hoştur yazı . Pancarcı giderdi gelini ,kızı Şimdi yüreklerde kalmıştır sızı Kaldı bizim yaylalar Kutlu köyüne. |
YAŞAMA BAKIŞ - 21/03/2015 |
Aştım koskoca daağları Geçtim ovaları |
İSLAMOFOBİ VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ-1- - 04/02/2015 |
Charli Ebdo baskını ile Medeniyetler çatışması ve İSLAMOFOBİ yeniden ısıtılarak toplumun önüne servis edildi.Temcit pilavı gibi ısıt ısıt ye.Tabii yersen. |
Devamı |