Bursa'da daTören ve Gösterilerle AnlıldıGeçen yıl Hopa'daki mitingde biber gazı sonucu ölen emekli öğretmen Metin LOKUMCU Hopa'da ve Türkiyenin birçok yerinde olduğu gibi Bursa'da da anıldı.Birçok ulusal kanalda, birçok ilde düzenlenen etkinlikler,i birçok internet sitesi gibi biz de buraya taşıdık. Ben
de hemşehrimin,meslektaşımın mezarını geçen yaz ziyaret edip bir video hazırlamıştım.
Ayrıca bu ve onlarca sitede "Hopalıyım, Eşkiyayım, Özür dilemem" yazısı yayınlanan üstadımız Necat BAYRAKTAR'ın yazısını burada tekrar paylaşmak istiyorum.
Hopalıyım, Eşkıyayım, Özür Dilemem.
Demokrasi esas itibarı ile bir hak arama var olan haklarını koruma ve yeni haklar elde edebilme olanakları yaratan toplumsal yapılanmanın adıdır. Her hak mücadele ile kazanılır ya da korunur. İsteyen bu hakkını kullanır. İstemeyen kullanmaz. İnsanlık tarihine baktığımızda bu haklarını elde etmek veya var olan haklarını korumak için mücadele edenler çok olmuştur. Günümüzde de örnekleri apaçık ortadadır. İşte Irak Suriye Mısır ve diğer orta doğu ülkeleri ve bizim son elli yıllık mücadele tarihimiz. İnsanlık tarihinde hak arayanların simgesi köle Spartakiüs olmuştur. Eğer bu hak mücadeleleri olmasaydı bu gün insanlık hala kölelik rejimini yaşıyor olacaktı. Ama olmadı. Bu rejim mücadele edenler sayesinde kitaplardan okuduğumuz torunlarımıza anlatacağımız bir masal gibi kaldı tarihin derinliklerinde. Zamanla her şey değişir. Bazı hakların hak olmasının bile anlamı kalmaz. İnsanlığın önüne yeni mücadele alanları çıkar. Kimin aklından geçerdi ki Türkiye’nin Amazonu olan Çoruh Nehri’nin önüne bentler yapılacak. Ve Çoruh durgun akacak. Yörenin insanını hayvanını bağını bahçesini tarlasını çayırını kuşlarını börtü böceğini besleyen Artvin’in Dereleri para kazanmaları için birilerine peşkeş çekilecek. Yöre Halkı kendi derelerinden akan suları para karşılığı içmek zorunda kalacak. Bu tehlikeyi gören yöre halkı bu kötü gelişmeye engel olmak için ciddi bir direnç gösterdi. Engel olmak isteyenlerden biri de devlet güvenlik güçlerinin sıktığı biber gazı ile hayatını kaybedecek. Artvin Halkı yaşadığı zorluklara isyan ederek tarih boyu göç etmiştir. Kalanların elinde ise dağlar yaylalar pınarlar dereler sönmüş arı kovanı kolonilerine benzeyen köylerinden başka ne kaldı ki? Geçmişte daha güzel bir dünya için mücadele eden Artvinlilerin binlercesi karakollardan geçti. 938 Artvinli sıkıyönetim Mahkemelerinde yargılandı. Yurt dışına kaçıp vatansızlık duygusu yaşayanlar oldu. Yüzlercesi ceza evlerinde yattı. Çok kişi işkence gördü. Üç kişi işkencede, 40 kişi kurşunlarla öldürüldü. Sistemin Brüt üs’leri, yağdanlıkları her zaman olur. Olmaya da devam edecek. Onlar gençleri suçladılar. Bazıları muhbirlik yaptı. Evet. Gençlerin yanlışları vardı. Ama onun için öldürülmeleri gerekmezdi. Bir karşılaştırma yapıldığında sistemin yanlışlarının gençlerin yanlışlarından on kat daha fazla olduğu görüldüğünde sisteme yağdanlık yapanlar utandılar mı? Az ileride söylediğim gibi şimdinin mücadele alanlarından biri de insanların yaşadıkları doğaya sahip çıkmalarıdır. Artvin’de Car at Tepede Ege de Kaz Dağları’nda Kastamonu da Kürede Kütahya da ve daha birçok yerde siyanürlü öldürücü tahrip edici kazançlara karşı mücadele ediliyor. Ülkenin çok değişik yerlerinde derelerin satılmasına karşı durup yaşama hakkına sahip çıkılıyor. HESLERE karşı mücadele ediliyor. Tarihin tekrarındaki ironiye bakın ki, dün daha güzel bir dünya ve daha yaşanılır bir Türkiye için mücadele edenlere *terörist* diyorlardı. Bu gün HESLERE, yaşama hakkını gasp eden kirli kazançlara karşı çıkanlara da EŞKIYA dediler. Öldürdüler. Ve ceza evine gönderdiler. Bu da yetmezmiş gibi kendilerine *Artvinliler Birliği* olarak tanımlayanlar ki adlarını ilk kez duyuyorum. Artvin’in derelerine, orada yaşayan halka haksız yere ceza evlerine gönderilen gençlere sahip çıkmaları gerekirken, haksızlığı yapanlara sahip çıkıyorlar. Metin Lokumcuyu öldürenlerin derelerimizi elimizden almaya çalışanların yanlarında yer alıyorlar. Hopa da bir basın açıklaması düzenleyeceklerini ve başbakana Artvinliler adına özür mektubu göndereceklerini duyuruyorlar. Aslında bu onlara sahip çıkma değil, onlara yaranma girişimidir. Bazı tüzel kişilikler ve yöre dernekleri de bu kirli oyuna destek çıkıyorlar. Onların duyurularının sitelerinde yayımlayarak taşeronluk yapıyorlar. Hani derelere sahip çıkmak, HESLERE karşı mücadele etmek için kurulmamış mıydı bu dernekler? Ne oldu? Söylenenin tam tersini yapıp dereleri satanların yanında yer almak nasıl bir çelişkidir? Kaç tane yöre derneği o *Birliğin* yanında yer aldı? Henüz bilmiyoruz. Zamanla öğreneceğiz. Ama bu çelişki nasıl bir güven duygusuna tekabül eder? Onu herkes kendi vicdanında sorgulasın. Zaman öğreticidir. Pazartesi günü Hopa’da basın açıklaması yapacak olan Artvinli Brütüsleri, onların yanında yer alanların tümünü kınıyorum. Bana gelince; tüm Artvin Derneklerine sesleniyorum. Benim vermediğim bir yetkiyi benim adıma kullanmalarına asla izin vermem. Evet Hopalıyım. Eşkıyayım. Asla özür dilemiyorum. Artvin Halkına haklı mücadelelerine ihanet edenlerin yanında olmam. Yanlarında da yer alanlar da beni temsil edemez. 19. 06. 2011 Necat BAYRAKTAR
|
1546 kez okundu |
Yorumlar |
METİN 04/06/2012 20:46 METİN Okuldan arkadaşımdı. Sendika Çalışmalarımızda Ben Artvin EĞİTİM-SEN yönetiminde iken METİN RİZE EĞİTİM-SEN yönetiminde idi.Benim için ayrıca farklı duygular uyandırdı.SAYGIYLA ANIYORUM. ayhan bayraktar teşekkür. 04/06/2012 13:48 Metin Lokumcunun ölüm yıldönümünde de duyarlı refleks gösterdiğin ve benim yazımı da tekrar gündeme getirdiğin için teşekkür ederim. Çünkü en içten duygularla yazdığım yazılardan biri de Metin için yazdığım bu yazıdır. Selamlar. Misafir - necat bayraktar |